Balıkesir’de 11 Mayıs’ta kuryelik yaparken teslim ettiği sipariş sonrasında sokakta bıçaklanarak öldürülen 20 yaşındaki Ata Emre Akman’ın davası Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 12 Temmuz tarihine ertelendi.
Balıkesir’de 11 Mayıs’ta kuryelik yaparken teslim ettiği sipariş sonrasında sokakta E.Ö. tarafından 25 bıçak darbesiyle öldürülen 20 yaşındaki Ata Emre Akman’ın davası Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Davaya Ata Emre’nin annesi Zuhal Akman ve babası Erol Akman ve yakınları geldi.
Balıkesir ve çevre illerden çok sayıda moto kurye de Akman için Adliye önündeyedi.
Sanık E.Ö.'in babası Orhan Özdemir'in de azmettirici olarak yargılandığı davasın ilk duruşması 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava öncesinde konuşan ailenin avukatı Özden Başak, Ata Emre’nin öldürülme anı görüntülerinin aile için yayınlanmamasını rica etti.
"Sanığın 18 Yaşından Küçük Olduğunu Düşünmüyoruz"
Avukat Başak, “Süregelen durum bugün bir noktaya geldi. Haberi yaparken olayın oluş anını vermemenizi rica ediyoruz, aile halen o görüntüleri izlemedi. Katilin 18 yaşından küçük olduğu iddiası var. Suçu işlemesi, planlaması, suçu işleme biçimi, tanık ifadelerini dikkate aldığımızda biz 18 yaşından büyük olduğu iddiasındayız. Savcılıkta bu anlamda talepte bulunduk. Savcılık bu talebi mahkemeye bıraktı. Biz İstanbul’dan geldik, katilin 18 yaşından küçük olduğuna kimse inanmıyor görüntü itibarı ile. Failler, genelde haksız tahrike sokmak ister. Görüntüleri incelersek, bizim çocuğumuzun bir dahli yok olaya. Birinci saniyeden sol eli ile boynundan tutup icra hareketine başlıyor. Babası da azmettirici olarak yargılanıyor. Sayın mahkemenin önüne tarihi bir fırsat geldiğini düşünüyoruz” dedi.
Moto Kuryeler Akman İçin Adliyede
Balıkesir Adliyesi’nde görülen ilk duruşma öncesinde Ata Emre’nin ailesi ve moto kuryeler Adliye binası önünde toplanarak cinayete tepki gösterdi. Kurye Hakları Derneği, Emekçi Kuryeler Derneği, Motorlu Kurye İşçileri Derneği, ve Balıkesir Kurye Dayanışması da davaya katıldı. Kuryeler adına açıklama yapan Kurye Hakları Derneği başkanı Mesut Çeki “Biz bugün buraya Ata Emre kardeşimiz için geldik" diyerek Akman ailesine ve moto kuryelere başsağlığı dileklerini iletti.
"Ata Emre İlk Değil, Biz Her Gün Ölüyoruz"
“Ata Emre ne ilk ne de son olacak biz bunu biliyoruz ” diyen Çeki konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Ata Emre karanlık bir sokakta bir cani tarafından katledildi. Çalışırken katledildi. Ailesi o görüntüleri izlemeye dayanamıyor biz de dayanamıyoruz. Bugün Ankara’da ayrıca Samet Özgül davası görülüyor. O da üniversiteli, Trendyol kuryesi arkadaşımızdı. 2 yıl önce 3 trafik magandası tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü. Ailesi iki yıldır adalet arıyor. Ve biz de bugün burada Ata Emre’nin adaletini aramaya geldik. Bu bizim ilk duruşmamız. Ama Ata bizim ilk kaybımız değil. 2022’de en az 58 arkadaşımızı kaybettik. 2023’te en az 68, 2024’ün ilk altı ayında 30 arkadaşımızı kaybettik. Biz her gün ölüyoruz.
"Canımıza 27.300 TL Fiyat Biçildi"
Burada dövizlerde yazıyor; biz tehlike bir iş yapıyoruz ama hala çok tehlikeli meslekler arasında değiliz. Trafikte bize biri vurursa Yunus Emre Göçer davasında gördük bir kaç ay hapis bile yatmadan çıkanlar var. Biz ne söyleyelim bizim canımıza 27.300 TL fiyatta biçildi, katillerimiz 3 ay içinde 5 ay içinde salındı. 6 ayrı suç kaydı olan birisi Ata kardeşimizi öldürebiliyor. Bu dava sadece Akman ailesinin davası değildir. Bu dava sadece kuryelerin davası değildir. Bu dava bütün Balıkesir'in bütün Türkiye'nin davasıdır.
"Aileler Yasını Tutamadan Adalet Aramak Zorunda Kalıyor"
Aileler gerçekten yasını tutamadan, adalet aramak zorunda kalıyor bu ülkede. Basın mensuplarınıdan ricamı şudur; Ailenin çığlığını yetkililere Lütfen duyurun. Artık biz ölmek istemiyoruz.
Öldürüldüğümüzde de katillerin çok az ceza alarak elini kolunu sallayarak hapisten çıkmasını istemiyoruz.
Buradaki mahkeme heyeti de lütfen elini vicdanına koysun. Biz burada kuryayız her gün ilaç taşıyoruz, yiyecek taşıyoruz hepinizin kapısını çalıyoruz. Ve biz bugün adaletin kapısını çalıyoruz. Adalet istiyoruz. Ata için adalet istiyoruz bütün muto kuryeler için adalet istiyoruz. Artık çalışırken ölmek istemiyoruz.
Davanın başlaması öncesinde Balıkesir’deki kuryeler de adliye önüne gelerek kornalarla ve sloganlarla Ata Emre’nin ailesinin yanında olduklarını belirtti. Açıklamalar sonrasında Akman ailesi ve avukatları dava için mahkeme salonuna girdi.
Tarafların duruşma salonuna alınmasının ardından tutuklu sanıklar E.Ö. ve babası Orhan Ö'nün yargılanmasına başlandı.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, katil zanlısı E.Ö'ye "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istendi. Sanık hakkında yaşının 18'den küçük olması nedeniyle "Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 14 yıldan 20 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" maddesinin uygulanması talebinde bulunuldu. İddianamede, Orhan Özdemir'in ise "tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ve alt soy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hali nedeniyle cezasının artırılması talep edildi.
Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Erdoğan Özdemir tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla babası tutuklu sanık Orhan Özdemir ile maktul Ata Emre Akman'ın babası emekli Albay Erol Akman, annesi Zuhal Akman ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme heyetinin ara vermesinin ardından duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam etti.
"E.Ö. 17 Yaşından Büyük Olabilir"
Sanık Orhan Özdemir ile 2013 yılına kadar dini nikahla birlikte yaşayan tanık Sultan D, bu kişinin, kendisine zarar vermeye çalıştığını öne sürdü. Ata Emre Akman'ı öldüren E.Ö'e küçüklüğünde bir süre kendisinin baktığını dile getiren Sultan D, E.Ö'in yaşının 17'den büyük olabileceği iddiasında bulundu.
Tanık Pınar A. da Orhan Ö. ile aynı ortamda bulundukları sırada, daha önce birlikte yaşadığı Sultan D'nin evinin önünde bir olay gerçekleştireceğini ve bunu bütün Balıkesir'in duyacağını söylediğini ileri sürdü. Sultan D'nin üst kat komşusu olan, Ata Emre Akman'ın pizza siparişini teslim ettiği tanık Betül K. bir süre sonra "imdat" sesi duyduklarını anlattı. Pencereden baktığında Akman'ın motosikletinin üzerine düştüğünü gördüğünü aktaran Betül K., "Ambulansa haber verdikten sonra aşağı indik. Sağlık personeli olan kız kardeşim müdahale etmeye çalıştı ancak ambulans gelmeden nabzı durmuştu" dedi.
Savcılık Mütalaası Verildi
Duruşmada, sanıkların yakınları ve arkadaşlarının aralarında olduğu çok sayıda kişi de tanık sıfatıyla ifade verdi.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık E.Ö'nün cezasına "yaş küçüklüğü" maddesi uygulanarak, "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "ruhsatsız silah, bıçak, mermi bulundurma veya taşıma" suçundan da 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Savcı, baba Orhan Ö'nün ise "tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını, her iki sanığa da alt sınırdan uzaklaşılarak üst sınırdan ceza verilmesini istedi.
Tekrar söz verilen E.Ö, cinayeti tasarlayarak işlediği iddiasını reddederek, "Aldığım alkol ve cahilliğimle böyle bir eylem gerçekleştirdim. Babamın beni azmettirmesi gibi bir durum yoktur." ifadesini kullandı.
Orhan Ö. de bugüne kadar gerçekleştirdiği hiçbir olayda başka bir kişiyi kullanmadığını belirterek, "Olayı öğrenince ailemle ağladık. Yapacak olsam çocuğa silahı verir 'Git öldür' derdim. Benim bu olayla bir ilgim yoktur." savunmasını yaptı.
"Yetişkin Olarak Yargılanıp Ceza Almasını İstiyorum"
Anne Zuhal Akman, infaz yasalarının bu şekilde olmasını kabul etmediğini belirterek, "Bu dosya özelinden bir yerlere çıkarım yapabileceğimizi düşünüyorum. 'Suça sürüklenen çocuk' denilen kişinin yetişkin olarak yargılanıp ceza almasını istiyorum" dedi.
Dava 12 Temmuz'a Ertelendi
Akman ailesinin avukatlarının, E.Ö'nün olay tarihindeki kemik yaşının tespit edilmesi talebini doğum belgesi bulunması nedeniyle reddeden mahkeme heyeti, sanık avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için süre verilmesini, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak duruşmayı 12 Temmuz'a erteledi.
"11 Saatlik Duruşmada Uzun Süre Oğlumun Adı Dahi Geçmedi"
Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman ile avukatlar, ilk celsenin ardından dava süreciyle ilgili değerlendirmede bulundu. Akman, mütalaanın açıklandığı duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 11 saati geçen duruşma boyunca adeta sabah programı izlediğini, oğlunun uzun süre adının dahi geçmediğini söyledi.
"Bütün Çocuklarımız İçin Buna Dur Dememiz Gerekiyor"
"Buradaki bütün çocuklar, gördüğümüz görmediğimiz, tanıdığımız tanımadığımız, Çağlalar, Sedefler, Gizemler için herkes için. Canlar için Akınlar için hepsi için. Önce çocuklar çünkü bizimkiler çocuk, sonra bizler için. Biz de kolay gelmedik. Bıçağın mutfak dışında kullanıldığını burada gördük. Mutfağın dışında bıçağın ölüm aleti olarak kullanıldığını... Buna bir 'dur' dememiz gerekiyor" diyen Akman, bu tür olaylara ilişkin yargılamalarda yürürlükteki infaz yasalarının değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
"İçimizde Biraz Da Olsa Bir Soğukluk Oldu"
Anne Zuhal Akman ve baba emekli albay Erol Akman'ın avukatlarından Özden Başak da insani açıdan mutsuz olduklarını ancak hukuki bakımdan değerlendirdiklerinde mahkemenin yargılamayı hızlı şekilde yürüttüğünü gördüklerini söyledi.
Savcılığın mütalaada cezaları istenebilecek en üst sınırdan talep ettiğini dile getiren Başak, "Bu anlamda içimizde biraz da olsa bir soğukluk oldu. Ne haksız tahrik indirimi ne de 62'nci madde kapsamında öngörülen takdir indirimi uygulanmaksızın en üst hadden cezalandırılmasıyla alakalı talepte bulunuldu." diye konuştu.
Avukat İbrahim Erenci de genel anlamda değerlendirildiğinde savcının mütalaasının hukuki eksende son derece uygun olduğunu ifade etti. Mütalaanın detaylarına işaret eden Erenci, "Savcılık makamı, babanın azmettirdiği yönünde, katilin de canavarca his sevki ile öldürmesi sebebiyle cezalandırılmasını ve alt sınırdan da uzaklaşılması gerektiğini söyledi." dedi.