Hatay'ın Kırıkhan ilçesine bağlı Kurtlusoğuksu Köyü'nde TOKİ tarafından asırlık zeytin ağaçları sökülüyor.
Kurtlusoğuksu köylüleri arazilerin tapularının üzerlerinden alınarak Hazineye devredildiğini ve TOKİ inşaat alanı olduğunu ise bir köylünün bazı işlemler için e-devlet hesabına girmesi üzerine öğreniyor.
Kurtlusoğuksu köylülerine hiçbir bildirim yapılmadan evlerinin de içinde olduğu arazilerine el konuluyor. Ve Temmuz ayının son haftasında arazilerine jandarma eşliğinde iş makineleri gidererek zeytin ağaçlarının sökümüne başlıyor. İş makinelerini durdurmak isteyen köylüler araziye gitmek istediklerinde jandarma barikatıyla karşılaşıyor. Köylülerin çığlıkları arasında yıllarca emek verdikleri henüz hasadını yapmadıkları ağaçlar acımasızca kırılıp parçalanarak sökülüyor.
Kurtlusoğuksu Köyü'nde yaşayan Mail Arık, "70 yıl emek verip büyüttüğümüz zeytin ağaçları beş dakikada söküp atıyorlar. Bu ağaca da köylüye de zulümdür, eziyettir" diyor. Köylüler jandarmayı aşarak araziye girmeye çalışıyor.
Onlara hiçbir bilgi verilmediğini bu şekilde ağaçları sökemeyeceklerini anlatmaya uğraşıyor. Köylülerin tepkisi üzerine ilk gün iş makineleri duruyor.
Fakat köylüler biliyor ki iş makineleri tekrar gelecek. Ne yapacaklarını düşünmeye başlıyorlar. Araziye makine girdiğinde durdurmak için araziye ulaşamıyorlar çünkü arazilere yaklaşmalarını jandarma engelliyor.
Daha önce köy muhtarlığı yapan köylülerden İsmail Arık'a ulaşarak yaşadıkları durumu anlatmasını istedik.
-Araziye iş makineleri geldi ve sökülme başladı. Bu günlük durdurmayı başardınız. Arazileriniz ne zaman ve nasıl Hazine Arazisi olarak tescillendi?
İsmail Arık: Biz makineleri geleceğin söylenmedi. Herhangi bir bilgi de verilmedi.Ama arazilerimizin tapularının bizim üzerimizden alınarak TOKİ'ye devredildiğini öğrendik, Temmuz başında. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizim arazilerimizi Acele Kamulaştırma Kararı ile Hazineye devretmiş. Ama bu konuda bize ne tapudan, ne bakanlıktan ne de belediyeden herhangi bir açıklama bildirim yapılmadı.
Köyümüzden biri e-devlete girdiğinde üzerindeki tapuların olmadığını görüyor. Ben hemen gittim araştırdım. Durumu öğrenince bir avukatla görüştüm. Bir kaç aile bu konuda dava açılması için harekete geçtik.
Bütün Kurtlusoğuksu Köyü arazisi TOKİ'ye devredilmiş durumda. Burada yüzlerce dönüm arazi var. Tarlalar, zeytinlikler, evler, sulama sistemi var. Yüzlerce insanın arazisi evi gidecek. Bu zeytinliklerden tarlalardan yüzlerce yıldır geçim sağlayan insanlar nereye gidecek.
Böyle yıkım olmaz, eğer inşaat yapılacaksa da önce bir bu ağaçların sayımı tespiti yapılmalı, arazinin ölçümü yapılmalı köylüye bildirilmeli, ödemesi yapılıp zaman verilmeli. Fakat hiç kimsenin haberi yok tapuların düşürüldüğünden, gelip söyleyen de olmadı. Böyle vatandaşa zulmederek topraklarına el konulmaz. Biz mahkemeye başvurduk ama bunun sonucunu bile beklemeden, haber vermeden söküme girişiyorlar. Biz nereye gidelim nerede yaşayalım. Bunu hiçbir bakan, milletvekili, siyasetçi sormuyor. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Bir tanesi gelip "Bu köylünün derdi nedir, ne yapacak" demiyor. Hepsi rant derdine düşmüş, duymazdan görmezden geliyor" diyerek tepki gösterdi.
İsmail Arık ayrıca tarım arazisi olması ve fay hattına yakın olduğu için de zeytinliklerin olduğu bölgeye bina yapılamayacağını belirtti. Bölgede tepe ve kayalık olan hazine arazisi de bulunduğunu belirten Arık, ancak oraya bina yapabilirler buranın zemini uygun değil. Geçmiş yıllarda gelinip bakıldı buralara" diyerek zeytinlik arazilere TOKİ yapılmasının doğru olmadığını da vurguladı. Mail Arık'tan arazinin durumu hakkında hukuki bilgi almak istediğinizi söyleyince avukatıyla irtibat kurmamızı sağladı.
Bunu üzerine Avukat Mehmet Tümkaya ile görüştük.
Hatay'ın Kırıkhan ilçesi Kurtlusoğuksu Köyü'nde köylülerin arazileri TOKİ'ye devredilmiş. Ve zeytin ağaçları sökülüyor. Bu süreci bize anlatır mısınız?
Av. Mehmet Tümkaya: 6 Şubat 2023 tarihindeki depreminden hemen sonra 8 Şubat 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. Bu kararname kapsamında deprem bölgesinde yer alan illerde yerleşme yapılaşma konusunda tedbirler alındı.
8 Şubat 2023 tarihinde dediniz değil mi? Depremden iki gün sonra yani? Daha insanların enkaz altından çığlıkları gelirken, deprem bölgesindekiler can derdindeyken.
- Evet 8 Şubat 2023'te yayınlandı. Ve bu kararname TBMM'den geçti. Nisan 2023'te yasalaştı. Burada deprem bölgesinde olan bu yerlerle ilgili olarak yer seçimi başta olmak üzere deprem konutlarının inşa edilmesi konusunda Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı'na Acele Kamulaştırma Yetkisi verildi.
Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Temmuz 2023 tarihinde buna ilişkin karar alıyor. Ve bu kararın yürütülmesi için TOKİ'ye yetki veriyor. TOKİ'de Sermaye Piyasa Kanunu kapsamında lisanslı, yetkilendirilmiş firmalara buradaki arazilerin değerlerini tespit ettiriyor.
-Bu bölgede arazisi olanlara bir bilgi verilmemiş bizim bilgimiz kadarıyla. Yani tespit için geldik. Şu kişinin şu arazisi hakkında şu değer belirlendi denmemiş. Köylülerle iletişime geçilmesi bu konuda.
- Bunu şirketler yaptığı için arazi sahipleriyle de iletişme geçmenişlerdir.
-Tespit yapma işini şirketlere yaptırıyorlar.Şirketler köylülere bilgi vermiyor. Onlarla iletişime geçmiyor zaten.
- Tespit yapıldıktan sonra süreç nasıl işliyor.
-Bu arsa ve bahçelerin değerini tespit ettirdikten sonra Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden Acele Kamulaştırma Kararı alınan yerlerle ilgili olarak belirlediği bedelin (paranın) depo (bloke) edilmesi yönünde karar talep ediyor.
Bu arada yasa kapsamında bu yerler acele kamulaştırıldığı için TOKİ Tapu Müdürlüğü nezdinde başvuru yapıyor. Müvekkililerimizin ve diğer köylülerin tapularını mülkiyetini tescilini yaptırıyor. Yani köylülerin arazilerinin tapularını (TOKİ) hazine adına geçirtiyor.
-Bu konuda da köylülerin bilgisi yok. Bir köylü e-devletten baktığında üzerindeki tapularının olmadığını gördüğünde durumu fark ediyor. Köylüler bunun üzerine tapularının üzerlerinden alınarak Hazineye devredildiğini öğrenmiş.
-Evet, bizim de hukuki girişimlerimiz bunu fark etmeleri üzerine başladı. Tapular düştü Acele Kamulaştırma Kararı kapsamında alınan bir karar olduğu için çok geniş yetkileri var TOKİ'nin.
- Köylülerin üzerindeki arazileri nasıl hazine arazisi olarak tescil ettiriyorlar?
-Tapu Müdürlüğü'ne gidiyorlar. 'Bu arazi Acele Kamulaştırma Kararı kapsamında kamulaştırıldı' diyerek müracaat ediyorlar. Yasanın verdiği yetkiyle buranın mülkiyeti TOKİ'ye geçti" diyorlar. Ve Kırıkhan Tapu Müdürlüğü de yasanın verdiği yetkiye dayanarak yapılan başvuru üzerine köylünün adına olan araziyi TOKİ'ye geçirerek tescilini yapıyor. Bu tescilin hemen ardından TOKİ araziye giderek sondaj kuyusu açmaya, zeytin ağaçlarının sökümüne başlıyor.
Bu araziler acele kamulaştırma kararı kapsamında olduğu için rahatça girip söküme başlayabiliyorlar. Biz tapuların köylülerin üzerinden alınıp devlet adına geçirildiğini öğrenir öğrenmez gerekli evrakları Kırıkhan Tapu Müdürlüğü'nden ve Hatay Bölge İdare Mahkemesi'nde Yürütmeyi Durdurma davası açtık.
Burada Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı karar alırken Kurtlusoğuksu Köyü'ndeki (Mahallesi'ndeki) taşınmazların tamamı için tek bir karar alıyor. Acele Kamulaştırma Kararı parçalar halinde ya da tek tek kişilerin tapularına ilişkin değil.
-Bir kararla bölgedeki tüm arazi mi kamulaştırılıyor?
-Evet, tüm köyün (mahallenin) arazisini kapsayan tek bir karar var. Şu kişinin bu parseldeki arazisi, falan kişinin bu parseldeki arazisi diye ayrı ayrı bir karar değil. Haritada belirledikleri tüm arazi için tek bir karar var. Dolayısıyla da tüm köylülerin arazilerini kapsıyor. Tek bir kararla yüzlerce kişinin yüzlerce dönüm arazisine tek bir kararla Hazine Arazisi tescili yaptırılıp el konulmuş oluyor.
'Karar ekindeki harita ve karar ekindeki listede bulunan taşınmazlar' diye yüzlerce kişinin ve yüzlerce dönüm arazinin acele kamulaştırılmasını kapsıyor. Biz bunu öğrenir öğrenmez gittik hatta İdare mahkemesinde yürütmeyi durdurma davası açtık. Mahkeme şimdi bakanlıktan savunma istedi. İşlem dosyasını istedi. Bu evraklar geldikten sonra yürütmeyi durdurma talebini değerlendireceğim dedi.
-Ama siz kararı beklerken ağaçlar sökülmeye başlandı.
-Evet, evet bir taraftan ağaçlar sökülmeye başlandı Biz de bu yüzden tekrar harekete geçtik baktık İdare mahkemesi geç karar verecek. Biz yürütmeyi durdurma davası açarken aynı zamanda delil tespiti talebiyle Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuştuk. Şu şekilde delil tespiti talebinde bulunduk: 'TOKİ Bu arazilerdeki ağaç sayısını belirledi. Ama kendince belirledi sahaya inmeden belirledi. Güya uydudan tespit yapılmış. Biz de Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dedik ki. Burada ağaç sayısı ağaç yaşı ağaç özellikleri damlama sulama sistemi kaynak suyu yapılarla ilgili bir değerlendirme yapılmış ise de eksik ve hatalı yapılmıştır. Bunun tekrar kontrol edilmesi gerekir ileride insanlar mağdur olurlar. Kamulaştırılan alandaki arazilerinin ve ağaçlarının gerçek değerini alamamak tehlikesi vardır. Ve bugün de ağaçların sökümünr başladılar dedik.
Mahkemeye benim daha önce İskenderun'da açtığım benzer davalardan çıkan kararları da gösterdim. Şu an adli tatildeyiz. Ama nöbetçi mahkeme hakimi ceza davası mahkeme üyesi sağ olsun dinledi. Ve ağaçların dökümünün durdurulması kararını verdi bugün.
-Yani ağaç söküminü durduracak bir karar var elinicde şu an.
-Evet, var ama bu parsel bazında aldığımız bir karar. Asıl genel anlamda kamulaştırma işleminin durdurulmasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararını İdare Mahkemesi verecek. Fakat yavaş işliyor. Bu nedenle oraya da bugün bir talepte bulunduk. "Dava sürerken bir karar çıkmadan bakın ağaçlar sökülüyor" dedik Bugün ağaçların sökümü yapılırken çekilen videoları sunduk. Onlarda da nöbetçi mahkeme var onlar da yoğunuz dedi ama yine de değerlendireceklerini söylediler Ama bugün için bir karar çıkmadı. Pazartesi gününü bekliyoruz.İdare Mahkemesi'ne tekrar gideceğiz ve durumun aciliyetini anlatacağız.
-Böyle durumlarda işleyişin yavaş olması büyük bir sorun. Çünkü daha itiraz sonuçlanmadan araziye girilmiş oluyor. Dediğiniz gibi sondaj vurulmuş ağaçlar sökülmüş oluyor. Ve arazi ve köylü zarar görmüş oluyor zaten.
-Köyde 50-60 tane ağacı söktüler sanırım bu arada.
-Evet, bu ciddi bir sorun gerçekten. Çünkü ağaçlar söküldükten sonra yürütmeyi durdurma kararının zaten bir anlamı kalmayacak Biz de bunun üzerinde duruyoruz.
Şimdi şöyle bir durum var Bölgei İdare Mahkemesi savunma almadan yürütmeyi durdurma kararı vermedi verseydi, ağaçlar sökülmeyecekti. Bu nedenle bugün de Hatay'a Bölge İdare Mahkemesine gittik. İşleyiş çok yavaş dolayısıyla da karar çıktığında zaten iş işten geçmiş oluyor. Hem arazi hem çevre halkı zaten zarar görmüş oluyor.
Sulh Hukuk Mahkemesi müvekklimiz İsmail Arık ve diğer müvekkililerimizin arazileri hakkında ağaç sökümünü durdurdu.
-Peki bütün köylü bu şekilde başvuruda bulunsa ağaçların sökümü engellenebilir mi?
-Elbette yapılabilir bu şekilde vatandaşlar haklarını arayabilirler, aramalılar da. Burada herkes bir vekalet verip bu süreci takip etmediği için Biz diğer araziler için herhangi işlem yapamıyoruz. Sadece bize vekalet veren köylüler açısından bir yürütme durdurma kararı alabiliyoruz. Tüm bölge arazi için tek bir acele kamulaştırma kararı alınmış olması nedeniyle diğer araziler için bir yürütmeyi durdurma kararı alamıyoruz. Ama Bölge İdare Mahkemesi "Bu işlem hatalıdır derse ve yürütmeyi durdurma kararı verirse bütün köy halkı bu karardan yararlanacak arazilerine zarar gelmeyecek.
Biz yine pazartesi günü Hatay'a Bölge İdare Mahkemesine gideceğiz ve durumun aciliyetinde ısrar edeceğiz. Umarım bir duyarlılık gösterirler ve en önemlisi yürütmeyi durdurma kararı verirler. Çünkü büyük bir arazi ve yüzlerce insanın geleceği söz konusu. Bu konuda istediğimiz sonucu alırsak en azından müvekkilllerimizin davası emsal olur ve köy halkı da bu karar üzerinden arazileri zarar görmeden sonuç alırlar. Biraz da bu nedenle bu kadar ısrarla bastırıyoruz, tekrar tekrar gidiyoruz.
Burada sorun şu; bölge idare mahkemesi savunma almadan yürütmeyi durdurma kararı vermiyor. Ben başvuruda da ısrarla söyledim. Yürütmeyi durdurma kararı verilsin. Savunma geldiğinde eğer işleme devam edebilmesini gerektiren bir durum çıkarsa zaten devam edilir. Ama savunma bekleniyor vatandaş mağdur oluyor arazi zarar görüyor. Bu kararın bir anlamı kalmıyor. Bu yüzden ben hakimlerin bu çekincelerini işleyişi böyle ağırlaştırmalarını anlamıyorum. Bu yüzden sürekli itiraz etmek, ısrar etmek, bastırmak zorunda kalıyoruz.
-Hukuki işleyiş hep ağır adalet hep gecikmeli. Bu konuda bir baskı yönlendirme de olduğunu düşünüyorum. Yoksa sizin söylediğiniz gibi yürütmeyi durdurma kararı vermek dönüşü olmayan bir şey değil sonuçta.
-Evet, bu yüzden ben bu hakimleri anlamıyorum. Şimdi bir de şöyle bir durum var. Buradaki mahkeme heyetleri hâkimlerin hepsi genç. Bazen konuya çok vakıf değiller, tecrübeleri yok karar vermekte zorlanıyorlardır diyorum ama bu durum öyle bir şey değil. Bir de tabii baskı yönlendirme de olduğunu düşünüyorum. Öyle olunca da karar çıkıyor ama iş işten geçiyor.
Deprem bölgesinde yargıya siyaset karışmış durumda. Bu beklenecek bir durum değil çok açık. Bu ağaçları sökülen arazi kendi anne-babalarının arazisi olsa cayır cayır bağıracaklardı. Böyle hukuk olmaz, adalet sağlanmaz. Yaklaşık 25 senedir avukatlık yapıyorum. Ama son on senedir özellikle de son beş senedir hakimlerin bu mesleği gereği gibi yapmadıklarını görüyorum. Hakimlik cesaret işi bir şeyin doğru olduğunu biliyorsan kararı vereceksin. Vatandaşın hakkını koruyacaksın. Aslolan budur. Yürütmeyi durdur, gelen tespit sonunda işleme devam edilmesi gerektiği sonucuna varılmışsa devam edilir. Kimse zarar da görmez. Ama sen savunma beklerken ağaçlar sökülüyor, sondaj vuruluyor. Arazi de köylü de zarar görüyor. Nerede kaldı hak, adalet?
-Acele Kamulaştırma Kararı alınan yerlerle TOKİ hemen arazilere her giriyor zaten. Deprem bölgesinde sürekli aynı durum yaşanıyor değil mi?
TOKİ araziyi alınca işin içine şirketler ve ihaleler giriyor. İhale alan şirketler belli sürelerde taahhüt ettikleri işi bitirmek zorundalar. Bu yüzden de hemen araziye girip söküme, sondaja veya her ne işlem yapacaksa hemen o işe başlıyorlar. Mesele rant meselesine dönüyor. Bu işin içinde siyasetçiler de var. Sermaye siyaset iç içe bu yargıya da sirayet ediyor. Dolayısıyla hukuki süreç yavaş işliyor, hatta işlemiyor. Kararlar zamanında çıkmıyor vesaire...
-Bir şey daha sormak istiyorum. İsmail Arık ile konuştuğumuzda biz dava açtık. Ama burada TOKİ başlarsa sökülmeyen bir avuç arazi de kuruyup gidecek çünkü sulama sistemi olmayacak. Zaten doğanın dengesi bozulmuş olacak. Arazisine girilmeyen köylü de zeytinden verim alamayacak kuruyup gidecek. Burada TOKİ yapılması demek Kurtlusoğuksu Köyünün ve çevresinde arazinin de bizim de yok olmamız demek" demişti. Bir de bu arazilerin bulunduğu alana bina yapılamaz, zemin tarım arazisi ve fay hattına yakın tespiti yapılmış.
Evet, doğru söylüyor. Burada inşaata başlandığında tüm arazi etkilenecek mutlaka. Köylüler de bunun farkındalar.
Bu arazilere bina yapılır veya yapılamaz konusu da zaten ileride belli olacak net olarak. Biz daha yolun çok başındayız. Temmuz ortalarında biz durumu öğrendik. Şimdi Mail amca ve diğer müvekkililerimizin arazileri için yürütmeyi durdurma kararı almamızın ardından jeoloji, ziraat, mühendislik vb odaların, üniversitelerim inceleme ve tespit yapmaları yönünde talepte bulunacağız.
Çünkü Mail amcanın dediği durumun bu şekilde ispatlanması, tespit edilmesi gerekiyor ki tüm köyün TOKİ alanı için yok edilmesini durdurabilelim.
Mail amca gibi tüm köylülerin bu konuda mücadele vermesi hakkını araması, hukuki süreci takip etmesi gerekiyor ki, bu zeytinlikler, tarım arazileri doğa, köylü zarar görmeden sonuç alabilelim. Ben Yarın İl Müdürlüğü'ne de gittim. Bu zeyinlik arazilerle ilgili tarımsal anlamda durumu öğrenmek için bilgi istedim. Yani ağaçlaroj durumu, köylüye bir teşvik verilmesi, ürünün toplaması, fiyatlandırma gibi duruma dair rapor istedim. Onu bekliyorum bir de.
-Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Umarım olumlu bir sonuç alınır. Ben teşekkür ederim, bu konudaki duyarlılığınız için. Bir şey daha ekleyeyim. Basından arkadaşların bu konuda bölge halkına destek vermeleri seslerini duyurmaları gerekiyor ki, doğa da köylüler de zarar görmeden olumlu sonuçları birlikte alalım.
-Kurtlusoğuksu köylüleri adına ve bir hukukçu olarak duyarlılığınız için tekrar teşekkür ederim.