Bilindiği üzere kamuoyunda koronavirüs olarak da bilinen Covid-19 virüsü, Türkiye’de de hızla yayılmaya devam etmektedir.
İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge de “halka açık yerlerdeki tüm açık yerlerin kapatıldığı ve halkın evlerinden çıkmaması gerektiği” uyarıları, virüsün yayılma hızı ve tehlikesinin ne kadar ağır olabileceğinin habercisidir. Yine Türk Tabipler Birliği ve ilgili sağlık örgütlerinin tedbir uyarıları da durumun aciliyetini ve ciddiyetini ispatlamaktadır.
Salgın hızla yayılırken hapishanelerdeki 300 bin tutsağı da tehdit etmektedir. Ülkedeki toplam 375 hapishanede yaklaşık 300 bin tutuklu ve hükümlü bulunurken bunlardan 2500’ü çocuk, annesinin yanında kalan çocuk sayısı ise 780’dir. Ayrıca hapishanelerde kalan 1500 den fazla hasta tutsaktan 457’si ise ağır hastadır.
Virüsün yol açtığı ölümcül sonuçlar, tüm toplum için büyük bir risk taşırken, sağlık açısından neredeyse en korunmasız ve dezavantajlı durumda olan tutsakların, tedbir adı altında “görüş, sohbet, spor hakları” gasp edilmektedir.
Virüs tüm dünyaya yayılmışken, tutsakların yaşam hakkı, ikincil plana itilmemeli, yaşamları değersizleştirilmemelidir.
Biz Devrimci Hukukçular olarak en temel insan hakkı olan “Yaşam hakkı” sağlanmalı ve bu nedenle;
Başta siyasi tutsaklar olmak üzere; hapishanelerde tutulan bütün tutuklu ve hükümlülerin ayrımsız bir biçimde salıverilmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde hapishanelerde yaşanacak her türlü olumsuzluktan devlet sorumlu olacaktır.
DEVRİMCİ HUKUKÇULAR