Koronavirüs salgını hızla yayılırken en çok da zindanları tehdit ediyor. Zindanlarda alınan önlemler yetersiz.
Türkiye dünyada, tutuklu oranının en yüksek olduğu ikinci ülke. Zindanlar tutsak edilmiş binlerce devrimciyle dolu. Bunların çoğu uzun yıllardır zindanlarda olup, hastalıklarla boğuşuyor.
Zaten kapasitenin çok üzerinde dolu olan zindanlarda, salgınla birlikte tutsakların yaşamı ciddi tehlike altında; ölüm riskiyle karşı karşıya.
Dinci-faşist iktidar bu konuyla ilgili ciddi herhangi bir önlem almazken, 22 Mart 2020 günü haber sitelerinde 3. Yargı Paketi’nin salgının yayılmasını ve olası can kayıplarını önlemek amaçlı hazırlandığı haberleri yer aldı. Tecavüzcüler, ipten kazıktan kurtulanlar, uyuşturucu satıcıları, kadın ve çocuk istismarcıları salınacaklar listesindeyken, yeni infaz yasasına göre siyasi tutsaklar yine kapsam dışında...
İnfaz yasasının gerekçelerinden biri salgına karşı can güvenliği! Ama görülüyor ki, dinci-faşist iktidar, uzun süredir çıkarmaya çalıştığı ama kamuoyundaki tepkiler nedeniyle her defasında geri çektiği yasal düzenlemeyi, salgını fırsat bilerek gündeme getiriyor ve yukarda bahsettiğimiz kesimleri zindandan kurtarmaya soyunuyor. Siyasi tutsaklar? Onlar zaten “devlet düşmanı” olarak salgına kurban edilmek isteniyor. Bu infaz yasasına da cevabımız: “zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!”