Kadınlar Birlikte Güçlü İran'da katledilen Mahsa Amini için İran konsolosluğu önünde toplandı. İran'da Türkiye'de ve her yerde devletlerin kadın düşmanı politikalarına karşı özgürlükleri için mücadeleyi büyüteceklerini haykırdı.
Kadınlar Birlikte Güçlü, İran'da ahlak polisi tarafından baş örtüsünden saçı göründüğü bahanesiyle katledilen 22 yaşındaki Mahsa Amini (Jîna Emînî) için Cağaloğlu'nda bulunan İran Konsolosluğu önünde toplandı. Çağrı üzerine İranlı kadınlar ve yüzlerce kadın Mahsa Amini için fotoğrafları ve kadın düşmanı politikaları protesto eden dövizlerle İran Konsolosluğu önünde toplandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm de katılarak destek verdi.
Basın açıklaması öncesinde İranlı kadınlar Türkiye Gazeteciler Cemiyeti binası önünde toplanarak İran'daki molla rejimini ve kadın katliamlarını protesto eden sloganlar attı. Mahsa Amini'nin saçları göründüğü için katledilmesini saçlarını keserek ve ateşe vererek protesto etti.
Basın açıklaması için İran Konsolosluğu önüne geçildiğinde ise kadınlar bir baş örtüsünü yaktı.
Protesto sırasında, kadınlar "Binlerce Kez Lanet Olsun İslami Rejime", "İslam Cumhuriyeti'ne Ölüm", "Molla Rejimine Ölüm", "Mahsa Amini İsyanımızdır", "Jin Jiyan Azadi", "Azadi Azadi Azadi" sloganları atıldı.
"Mahsa Amini İçin Özgürlüğümüz İçin Türkiye'de İran'da İsyandayız" yazılı pankartı açılan eylemde, Mahsa Amini'nin fotoğrafının olduğu dövizler taşındı.
"İran Konsolosluğu Türkiye'den Kovulsun"
Eylemde ilk olarak İranlı kadınlar konuştu. İran'daki molla rejimin kendilerine hiçbir hakkı tanımadığını, tek başlarına sokağa dahi çıkamadıklarını, kadınların katledildiğinisöyleyen İranlı kadınlar, bu sebeple ülkeden göç etmek zorunda kaldıklarını belirtti.
Eylemde, İranlı kadınlar adına konuşan Pita Seperniyan, "10 senedir ben Türkiye'de tek başıma yaşıyorum. Neden kendi toprağımdan uzağım? Çünkü bize hak vermiyorlar. Bizim seçimimiz yok. Her şeyimize karışıyorlar. Bu konsolosluğa bile örtüsüz giremiyoruz. Türkiye'ye rica ediyoruz. Bunları bu topraktan çıkarsınlar" diyerek İran Konsolosluğu'nun Türkiye'den kovulmasını istedi.
Eylemde söz alan İranlı Meryem adlı kadın kendilerine sahip çıkan tüm kadınlara teşekkür ederek, sözlerine başladı. Sporcu olduğunu ancak İran'da spor yapılmasına izin verilmediğini, trans bir kadın olarak yaşayamadığını ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldığını anlattı. Amini'nin İran rejiminin iddia ettiği üzere kalp krizinden değil katledilerek öldüğünü vurgulayan Meryem, tüm kadınlara mücadele çağrısı yaptı.
Meryem Masha ile ilgili duygularını şöyle aktardı:
"Masha'nın öldürüldüğünü öğrendim. Sonra 22 yaşında olduğunu öğrenince bir an düşündüm Benim kızkardeşim de onun yaşlarında. Benim kardeşim öldürülmüş gibi hissettim. Çünkü İran'da kadınlara hiçbir hak tanınmıyor. Orada benim kardeşim ya da bir tanıdığım da aynı şeyi yaşayabilir. Bu yüzden Masha için tüm kadınların özgürlüğü için buradayım."
Bir başka İranlı kadın ise elinde "Benim de Masha Yaşında Bir Kızım Var" yazılı bir defter tutarak, İran'da kadınlara yönelik baskıları anlatarak, Türkiye ve başka ülkelere gitmek zorunda kaldıklarını belirtti.
"Emeğinize Kimliğimize Bedenimize Sahip Çıkacağız"
Eylemde, İranlı kadın Pita Seperniyan ise "Türkiye'den ses çıkarıyoruz. İranlı kadınlar erkek egemenliğine karşı çıkıyor. İranlı kadınlar kazanacak. Sınırların olmadığı, özgürlüğümüzü yaşayabileceğimiz dünyayı kuracağız. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz. Emeğimize bedenimize kimliğimize sahip çıkacağız" dedi.
Türkiye'den de kadınlar Mahsa Amini'nin katledilmesine ilşkin tepkilerini dile getirdi.
Ezgi Yergin Masha Amini'nin saçı gözüktüğü bahanesiyle katledildiğini vurgulayarak İran'da günlerdir kadınların isyanlarını sokağa taşıdığını ve gerici İran rejimine karşı mücadele ettiğini belirtti.
"İranlı Kadınlar Yalnız Değildir"
Yergin "Dinci gerici politikalarla irademizi, kimliğimizi, varlığımızı yok sayanlara karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz. İran'da ve dünyanın her yerinde yaşamlarımız için mücadele ediyoruz. Dünyanın her yerinde özgürlüğümüz için sınırları yıkmaya devam edeceğiz. İran'da dinci faşizme karşı mücadele eden kadınlar yalnız değildir" dedi.
"Dinci Gerici Politikalara Karşı Özgürlüğümüzü Savunuyoruz"
gerici politikaları ve faşizmi Türkiye'de artan kadın katliamlarından ve katillerinin korunmasından, Gülistan Doku'nun katlinin bulunamasından, kadın katillerine verilen ceza indirimlerinden vr korunmasından, zindanda katledilen Garibe Gezer'den bildiklerini ifade eden Yergin, "Erkek egemen sistemin namusumuzu koruma kisvesi altında irademizi yok saymasını, özgürlüğümüzü engellemesini reddediyoruz" dedi. Kadınlar "Susmuyoruz Korkmuyoruz İtaat Etmiyoruz", "Masha Amini İsyanımızdır" sloganları attı.
"İsyanını Sokaklara Taşıyan İranlı Kadınlar Yalnız Değildir"
"Kadın Yaşam Özgürlük" sloganıyla sözlerine başlayan Delal Erol ise 22 yaşındaki Amini'nin saçı gözüktüğü bahanesiyle gözaltına alınıp işkence edildiğini ve iç kanamadan hayatını kaybettiğini hatırlatarak "İran'da kadınlar yıllardır dinci faşist rejim politikalarına karşı özgürlük mücadelesi veriyor. Günlerdir İran'ı sokak sokak mücadele alanına çeviren ateşlerinin başında onlara zorla taktırılan başörtülerini yakan, saçlarını açan kadınlar danslarıyla, renkleri ile öfkelileriyle isyanlarını taşıyan kadınlar yalnız değildir" dedi.
"Türkiye'den Ses Çıkarıyoruz"
"Bu faşist politikaları, bu kadın kırımlarını Türkiye'den tanıyoruz gün geçtikçe artan kadın katliamlarından faillerinin cezasız bırakılmasından, ceza indirimi yapılmasından, birileri aklanan Şule Çet'ten tanıyoruz günlerdir kolluk kuvvetlerinin gezdiği bir mekanda bulunamayan Gülistan dokudan tanıyoruz" diyen Erol Türkiye'den ses çıkararak İranlı kadınların ve dünyanın her yerinde faşizme karşı erkek egemen sisteme karşı mücadele kadınların yalnız olmadıklarını vurguladı.
"Biz Kadınlar Özgürlüğümüzü Kazanacağız"
Delal Erol sözlerini "Biz kadınlar mücadelemizle kazanacağız kimliğimize bedenimize emeğimizi sahip çıkarak özgürlüğümüzü kazanacağız. Yaşasın Kadın dayamışmamız" diyerek tamamladı. Kadınlar hep birlikte "Yaşasın Kadın Dayanışması" sloganı attı.
"İran'da Sokaklar Dünya'da Kadınların İçi Yanıyor"
Basın açıklamasını kadınlar adına Rüya Kurtuluş okudu. "Günlerdir İran sokakları yanıyor. Günlerdir dünyanın her yerinde biz kadınların içi yanıyor, öfkesi, isyanı büyüyor. Bir kadın daha ona dayatılan sınırları reddettiği için devlet şiddeti ile öldürüldü!" diyerek sözlerine başlayan Kurtuluş, 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini'nin İran’da Molla rejimi tarafından yönetilen ve “Ahlak Polisi” diye bilinen irşad devriyeleri tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle işkenceyle katledildiğini vurguladı.
"Kadınlar Başörtülerini Ateşe Vererek Mücaeleyi Yeni Bir Boyuta Taşıyor"
Dünyanın her yerinde erkek egemen sisteme ve devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınların Mahsa Amini’nin katledilmesine karşı başta İran olmak üzere sokaklara döküldüğünü Faşist İran rejimini ve kadınların yaşam tarzlarına müdahale eden ahlak polisi gibi kurumları protesto eden gösteriler, yürüyüşler yapıtığını belirten Kurtuluş, "Kadınlar toplu halde başörtülerini çıkararak, ateşe vererek mücadelelerini yeni bir boyuta taşıyor" dedi.
"Mahsa’nın Katili Dinci Faşist Molla Rejimidir!"
İran rejiminin Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeler başta olmak üzere halkın üzerine ateş açmaya, saldırmaya devam ettiğini söyleyen Kurtuluş, Mahsa’nın katledilmesinin İran’da 43 yıldır süren dinci ve kadın düşmanı politikaların sonucu olduğunu belirterek "İran’da 1979’dan bu yana kadınlara başörtüsü dayatılıyor. Sokaklarda irşad devriyeleri adeta cadı avına çıkıyor. Kadınlar tutuklanıyor. LGBTİ+ların cinsel, duygusal, romantik ilişkilenmeleri suç sayılıyor. Geçtiğimiz günlerde LGBTİ+ aktivisti olan Zahra Seddighi ve Elham Choobdar 'yeryüzünde fitne çıkarma' iddiasıyla idama mahkum edildi" dedi.
"Türkiye'de Şeriat Propagandası ve Irkçılık Devlet Eliyle Büyütülüyor"
Kurtuluş yanı başımızdaki İran ile Türkiye'deki kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikalara ilişkin ise "Bu topraklarda LGBTİ+ların varlığına karşı düşmanlık geçen hafta sonu devlet desteğiyle sokağa döküldü. Valilik izniyle, RTÜK’ün reklam desteğiyle İslamcı gerici bir güruh ve kendilerine cumhuriyetçi diyen bir başka ırkçı grup bir arada nefret söylemleriyle yürüyüş yaptı. Bu ülkede hakkını aramaya çalışanlara sokaklar yasak, bir kişi daha eksilmemek için meydanlara çıkan kadınlara karşı polis şiddeti, işkence ve taciz var. Ama şeriat propagandası, ırkçılık, nefret söylemi devletin izniyle büyütülüyor. İran çok uzağımızda değil" sözleriyle aktardı.
"Hukuk Bittiyse Direniş Haktır"
"Tarikatlar talep ediyor, İstanbul sözleşmesi feshediliyor. Bir grup erkek kendini mağdur baba ilan ediyor nafaka hakkımız gasp edilmeye çalışılıyor. Aktroller hedef gösteriyor, konserler yasaklanıyor, sanatçılar, gazeteciler tutuklanıyor. Kadınların sadece aile olduğunda, o şiddet dolu ailelerin içine hapsolduğunda var sayıldığı, LGBTİ+ların varlığının yok sayıldığı bir dayatmanın, bir faşizmin altında her şeye rağmen yaşıyoruz, direniyoruz. İran uzağımızda değil" diyen Kurtuluş Türkiye'de hukuk toplumun belirli kesimlerine karşı, kadınlara karşı, LGBTİ+lara karşı düşman hukukuyla işlediğini ifade ederek "Hukuk bittiyse direniş haktır" dedi.
"Türkiye’den İranlı Kadınların Sesini Yükseltiyoruz"
Yıllardan beri İranlı kadınların, başörtüsü dayatması başta olmak üzere, “şeriat kuralları” adı altında yaşamlarına müdahale eden erkek egemenliğine karşı mücadele ettiğini. Zorunlu başörtüsüne karşı mücadelenin, kadınların bir bütün olarak patriyarkal ve kadın düşmanı rejime karşı mücadelesinin sembolü olduğunu ifade eden Kurtuluş "Geçtiğimiz yıllarda dünyaya yayılan “beyaz çarşambalar” bugün bireysel eylemler olmaktan çıkıp kolektifleşiyor. Bugün İran sokaklarından aşina olduğumuz bir ses yükseliyor: “Jin, Jiyan, Azadi” Bizler de Türkiye’den İranlı kadınların sesini yükseltiyoruz" dedi.
Mahsa Amini’nin katilinin İran Molla rejimi ve erkek egemen sistem olduğunu vurgulayan Kurtuluş "Mahsa’nın ve İranlı kadınların mücadelesi hepimizin mücadelesidir. İran’da Türkiye’de ve tüm dünyada… Mahsa için, özgürlüğümüz için, hayatlarımız için isyandayız" diyerek İranlı kadınlar ve dünyadaki tüm kadınlara birlikte özgür bir yaşam için omuz omuza mücadele edeceklerini vurguladı.
Açıklamını ardından bir süre daha kadınlar "Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz", "Hameney'e Ölüm", "İslam Cumhuriyeti'ne Ölüm", "Diktatöre Ölüm", "Benim Bedenim, Benim Kararım", "Kadınlar Birlikte Güçlü", "Yaşasın Kadın Dayanışması", "Jin, Jiyan, Azadi" sloganları atarak Masha Amini'nin katledilmesini protesto etti.