İran'da katledilen Jina Mahsa Amini için kadınlar, bugün yine İstanbul’da eylemde idi.
Kadıköy'de Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla İskele Meydanı’nda yapılan eylem, saatinden çok önce İranlı kadınların alanda toplanmasıyla başlamış oldu.
“İran'da, Türkiye'de Ve Her Yerde Özgürlük” pankartı açılan eylemde dövizler, resimler de yerini aldı. Emekçi Kadınlar (EKA) da Bakırköy zindanında B-6 koğuşunda kalan devrimci kadın tutsakların yolladığı saçları ile yapılan bayrağı ve “Kadınlar Devrim İstiyor", "Jin, Şoreş, Azadi", "Özgürlüğümüz Ellerimizde", "Yaşasın Kadınların Enternasyonal Mücadelesi", "Dünyaya Başkaldırıyoruz" dövizleri ile katıldı.
Eyleme damga vuran “Kadın-Yaşam-Özgürlük”, “Jin-Jiyan-Azadi”, “Zen-Zendegi-Azadi” sloganları oldu. Farsça atılan “Diktatörü Öldür” de en sık haykırılan sloganlardandı.
Polisin çevrelediği alana sığmayan, içeri giremeyen İranlılar da polis bariyerlerinin etrafında sloganlar atarak yürüyüş yaptılar.
Kalabalık gittikçe artarken sloganlar arasında türkçe ve farsça konuşmalar yapıldı. İranlı bir kadın dansederek isyanını haykırırken, yine İranlı bir kadın oyuncu da konuşma yaptı.
Basın açıklamasını Kadınlar Birlikte Güçlü adına Delal Erol ve Dilek Başan okudu. Açıklamada Mahsa’nın katledilmesinin ardından İran ve Rojhilat’ta kadınların öncülüğünde büyük bir ayaklanma başladığı ve kadınların sokaklarda başörtülerini yaktığı, 200'den fazla kişinin hayatını kaybettiği, en az 5 bin kişinin tutuklandığı hatırlatıldı.
Açıklamada: “Hukuksuzluğun, şiddetin sembolü haline gelen Evin Cezaevi direnişçiler ile doldurulurken; kadınlar, faşist rejim tarafından cinsel şiddetle tehdit edilmekte. Direniş ise kadınların öncülüğünde ülkedeki tüm illere yayılmış bulunmakta. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte üniversite öğrencileri boykot kararı alırken, öğretmenler ve akademisyenler greve gitti. İran’da petrol, şeker ve çelik gibi birçok farklı iş kolunda üretim yapan fabrikaların işçi konseyleri grev kararı aldı. Şeriat hükmü ile yaşamayı reddeden kadınların direnişi şimdi tüm halkların direnişine dönmüş durumda” denilerek İran’da eylemlerin bugün geldiği durum özetlendi.
“Mahsa’nın katledilmesi tüm dünyada erkek devlet şiddetine karşı mücadele eden biz kadınların öfkesi oldu. Çünkü aynı erkek egemenliğini, aynı erkek şiddetini yaşadığımızı biliyoruz! İran rejiminin dayatmalarına benzer ahlak dayatmalarına maruz kalıyoruz, hayatlarımız giderek kısıtlanıyor. Hayatlarımızdaki şiddet sarmalı İran’da da Türkiye’de de bizzat erkek devlet tarafından örgütleniyor” denilirken, “Maç izlediği için yargılanan ve yargı önünde kendisini yakan Seher Hüdayari, Kur’an yaktığı yalanı yayıldığı için linç edilen Ferhunde Melikzade, İzmir’de polis tarafından katledilen trans kadın Hande Buse Şeker, Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan Îpek Er ve saçları gözüktüğü için İran’da ahlak polislerinin işkence etmesiyle katledilen Mahsa Amini” örnekleri verildi.
Açıklama metni, “Tek adamlar ve tek adamların rejimleri dünyanın her yerinde kadın düşmanlığıyla iktidarlarını kuruyor. Ama nafile; çünkü karşılarında onlara kafa tutan, susmayan, itaat etmeyen en büyük güç yine kadınlar. Biz kadınlar bize dayatılan ahlakı, bizi hapsetmeye çalıştıkları aileleri, bizi mecbur etmeye çalıştıkları güvencesizliği, bizi maruz bıraktıkları erkek şiddetini tepe taklak edecek güce sahibiz. Bugün İran’da yarın her yerde; dünyayı yerinden oynatacağız.
Hep birlikte sesleniyoruz: İran’da, Türkiye’de, her yerde özgürlük istiyoruz!
Ve biliyoruz, hiçbir gerici güç, faşist saldırı, dinci politika biz kadınların özgürleşmesine engel olamayacak. Bugüne kadar kazandığımız hiçbir şey, bizlere egemenler tarafından bahşedilmedi. Hepsini yaşamlarımız pahasına mücadele ederek ellerimizle kazandık. Şimdi bizleri tahakküm altına alan erkek egemenliğine karşı tüm dünyada birlikte yükselteceğimiz kadın mücadelemizle özgürlüğümüzü kazanacağız!
Bir kez daha İran rejimi başta olmak üzere tüm diktatörlüklere karşı: Mahsa için her yerde ‘Jin, Jiyan, Azadi’, Taliban’a karşı ‘Nan, Kar, Azadi’, İran’da molla rejimine karşı ‘Zen, Zedengi, Azadi’ seslerini beraber yükseltiyoruz.
Dünyanın her yerinde özgürlük mücadelemize devam edeceğiz” denilerek sonlandı.
Açıklamanın ardından İranlı kadın ve erkekler, ülkelerindeki sisteme karşı başlayan ayaklanmayı, simgeleşen “Bayaye” şarkısını söylediler. Saçlarını kesip, İran pasaportlarını yırtan İranlılar yine sloganlarla Kadıköy’e yürümek isteyince polis engellemek istedi. Polis barikatlarını zafer işaretleriyle protesto eden İranlılar eylemi bir süre daha sürdürdüler.