Üzerinde yaşadığımız topraklarda en fazla baskıya maruz kalanlar her zaman komünistler olmuştur. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne devlet, kendisini hep anti-komünizm üzerinden şekillendirmiştir. Mustafa Suphilerin tuzağa çekilerek Karadeniz’de boğdurulması bunun ilk örneğidir.
Nazım Hikmet’in, Hikmet Kıvılcımlı’nın onyıllarca hapsedilmesi bir başka örnektir. “Tek Parti İktidarı” döneminde de en çok kovuşturmaya, takibata uğrayan, işkence görenler yine komünistler olmuştur. Sansaryan Han’ın işkencehane tezgahlarından en fazla geçenler komünistler olmuştur. 12 Mart Darbesi ve arkasından gelen Balyoz Harekatı yine komünistleri hedef almış, yine komünistleri ezmeye yönelmiştir. 12 Eylül en çok komünistleri fişlemiş, gözaltına almış, işkence etmiş, idam etmiş, hapsetmekle yetinmemiş zindanlarda işkenceye devam etmiştir.
Ama gelin görün ki, sanki bütün bu süreçlerin mağdurları siyasal İslamcılarmış gibi, bugünün siyasi iktidarı mağduriyet üzerinden politika yapmaya çalışıyor. Sanki bütün Cumhuriyet tarihi boyunca onlar baskıya uğramış, işkence görmüş, hapsedilmişler. Halbuki, bahsedilen bütün bu dönemler boyunca komünistler devlet terörüyle karşılaşırlarken, siyasal İslamcıların önü açılıyor, hatta Komünizme Karşı Mücadele Dernekleri’nde tedrisattan geçiriliyorlardı.
Bir tek 28 Şubat 1997 muhtıra süreci siyasal İslama karşıymış gibi gösterildi; ama o tarihte bile devletin işkence tezgahlarında siyasal İslamcılardan çok komünistler ve devrimciler, Kürt yurtseverleri vardı.
Bugünkü siyasi iktidar 15 Temmuz darbe girişiminin hedefinde kendilerinin olduğunu söylüyor; ama bu süreci “Allah'ın bir lütfu” gibi değerlendirip komünistlere, devrimcilere saldırıları yoğunlaştıranlar bizzat kendileri olmuştur.
Şimdi de, “Bütün dünya bize karşı”, “Kuşatma altına alınmaya çalışıyoruz” diyerek “Vatan, Ümmet, Sakarya” söylemiyle mağduriyet üzerinden politika yapmaya çalışıyorlar. Ve yine işkence altında olanlar, zindanlarda olanlar, kaçırılanlar, katledilenler, her gün her saat polis baskısıyla karşı karşıya olanlar komünistler ve devrimcilerdir.
Tarihin hafızası güçlüdür; yüreklerimizin hafızası da! Merak etmeyin! Devrim tüm gerçekleri açığa çıkaracaktır!