Amerikalı, İngiliz emperyalistlere ve onların borazanı durumundaki emperyalist basına kalırsa, böyle bir soru mu olur. Rusya Genelkurmay Başkanlığı'ında köstebekleri varmış gibi, savaşın başlayacağı tarihi, gün itibariyle bile veriyorlar: Şimdilik, 16 Şubat.
Bu algıyı pekiştirmek için, bütün emperyalistler ve onların arkasında küçük birer fino köpeği gibi koşan, Polonya, Estonya, Litvanya, İsrail gibi pek çok devlet, Ukrayna'daki vatandaşlarına bu ülkeyi terk etmeleri için çağrı üstüne çağrı yapıyorlar.
Sadece o da değil. Bu “küçük” ülkeler Rusya-Ukrayna arasında bir savaşı kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Tıpkı “baş kaplanın yanına minik çakalların toplanması ve efendilerine yaranmak için sürekli ulumaları” gibi. Oysa Zelensky denen şu komik adamın yönettiği Ukrayna hükümetinin açıklamalarına bakmak gerçeği görmek için yeter.
Bilgi kirliliği, dezenfermasyon ABD'nin Irak işgali öncesi yaptığı propagandayı aratmayacak yoğunlukta. Dışişleri Bakanı Ukrayna tankı üzerinde poz veren İngiliz emperyalistleri bu savaşı kışkırtanların başında geliyor. Bu o kadar açık ki, ayrıca bir kanıta gerek yok. Şüphesiz, İngiliz emperyalizmi böyle bir büyük savaşı kışkırtacak güç ve cesareti ABD emperyalizminden alıyor. ABD emperyalizmi arkasında olmadan kafasını deliğinden çıkaracak hali olmadığı açık. 1982'deki Falkland Adaları “savaşını” saymazsak on yıllardır tek başına bir savaşa girebilmiş değil. İngiliz emperyalizmi, II. Emperyalist paylaşım savaşından bu yana, dişleri sökülmüş, kocamış bir kurttur, hepsi bu.
Ama şimdi saldırganlıkta başı çekiyor. Neden? Bunun nedenlerini daha önceki yazılarımızda ele almıştık. Bir cümleyle özetlersek, İngiliz emperyalizmi, dünya hegemonyası sarsılan, çöken ABD emperyalizminin yerini, yine ABD emperyalizminin desteği ile almaya çalışıyor. Bu alanda, Fransa, Almanya, İngiliz ve ABD emperyalizmi arasında bazen açıkça, çoğunlukla alttan alta süren çetin bir rekabet, çatışma, çelişkiler var.
Geçerken belirtelim ki, İngiliz emperyalizminin çabaları boşuna. Çökmekte olan sadece ABD emperyalizminin hegemonyası değil; bir bütün olarak emperyalist-kapitalist sistemin kendisi; kapitalist üretim biçimdir. Dünya tarihi yeni bir aşamaya gelip dayanmıştır. Bu aşama kapitalizmden komünizme geçiş çağıdır. İnsanlık, komünizme geçişin sancılarını yaşıyor. Elbette acısız, ağrısız bir geçiş olmayacak. Savaş gibi, çekilen büyük acıların en derininde yatan gerçek sebep budur.
Rusya Ukrayna'ya saldıracak mı, ilk saldıran kim olacak gibi sorularla savaşı açıklamaya çalışmak, darkafalı bir yaklaşımdır. Leninist Parti, çöküş sürecindeki emperyalistlerin kapitalist üretim biçimini çöküşten kurtarabilmek için bir dünya savaşına ihtiyaçları olduğunu açıklayalı uzun zaman oldu. Bu ihtiyaç, emperyalistlerin böyle bir savaşı göze alıp almayacaklarından ayrı bir meseledir. Şimdi, emperyalistlerin böyle bir savaşa ihtiyaç duyduklarını, yakın zamana kadar onlardan “partnerlerimiz” diye söz eden Rusya'daki iktidar yetkililerinden duymaya başladık. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zaharova şöyle diyor:
"Anglo-Saksonların ne pahasına olursa olsun savaşa ihtiyacı var. Provokasyon, dezenformasyon ve tehditler, kendi sorunlarını çözmek için favori yöntemleri.”
Emperyalistlerin, ellerini sıcak sudan soğuk suya değdirmeden savaş kışkırtma olanaklarını, kabiliyetlerini küçümsememek lazım. Küçümsemiyoruz. Ukrayna’yı mayın tarlasına sürülmüş eşek gibi kullanıp Rusya'yı savaşa zorlamaları mümkün. Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerine saldırarak Ukrayna, Rusya'yı savaşa girmek zorunda bırakabilir. Bu ihtimal daima akılda olmalı.
Emperyalistler, bir yandan Ukrayna'yı Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri üzerine, dolayısıyla Rusya'nın üzerine salmak için silaha boğarak cesaretlendirirken, diğer yandan savaşa fiilen girmeyeceklerini açıklayarak Rusya'ya savaşa girmesi için dolaylı mesaj veriyorlar. Burada emperyalistlerin tüm amacı Rusya'yı savaşa çekerek yormak, enerjisini tüketmek, güçten düşürmek ve Ukrayna halkıyla Rusya arasında bir kan denizi oluşturmak.
Emperyalistlerin bu planı çok açık. Bu yüzden, planın farkında olan Rusya, iki Halk Cumhuriyeti'ne saldırmak gibi, çılgınca bir adım atmadıkça Rusya Ukrayna'ya karşı bir savaş başlatmayacak. Çünkü, içinde bulunduğu koşullarda Rusya'nın en son isteyeceği şey savaştır. Bu, eski Sovyet halklarının tüm zenginliğini, tüm varlıklarını çalarak zenginleşen yeni yetme Rusya burjuvazisinin barışsever olmasından kaynaklanmıyor. Kendi ekonomik-toplumsal egemenliğini tam kuramamış, henüz ayakları üzerinde sağlam biçimde duramayan Rusya burjuvazisinin olası bir savaşta tüm çaldıklarını yitirme olasılığının yarattığı kaygıdan kaynaklanıyor.
Dolayısıyla, Rusya'nın bir kaç gün içinde savaş başlatacağı söylentisi esas olarak bir emperyalist kışkırtmadır. Bu kışkırtmanın gerçek amacına ulaşması Ukrayna'daki faşist iktidarın Donetsk ve Lugansk Halk cumhuriyetlerine saldırmasına bağlıdır. Böyle bir saldırı olursa, ancak o zaman savaşa kaçınılmaz gözüyle bakabiliriz.
Ancak emperyalistlerin kışkırttığı savaş, önlemeye çalıştıkları emperyalist-kapitalist sistemin çöküşünü durdurmak bir yana daha da hızlandıracak.
Hiçbir güç, insanlık tarihinin gelip dayandığı aşamaya geçişini engelleyemeyecek!