Siverek’te 1953’te doğan Mehmed Uzun, uzun yıllar İsveç’te sürgün yaşadı. Kürtçe, Türkçe ve İsveççe edebi çalışmalarıyla çok dilli, çok kültürlü olan Mehmed Uzun, İsveç Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyeliği yaptı. İsveç Pen Kulübü ve Uluslararası Pen Kulübü’nde aktif olarak çalışan Uzun, İsveç ve Dünya Gazeteciler Birliği’nin de üyesi. Bugüne kadar Kürtçe yedi roman yazan Mehmed Uzun’un romanları başta Türkçe olmak üzere birçok dile çevrildi. Denemeleri de çeşitli dergi ve gazetelerde yirmiye yakın dilde yayınlandı. “Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık” romanı ve “Nar Çiçekleri” adlı deneme kitabı ile ilgili olarak 2001 baharında yargılanıp beraat etti. Aynı yıl Türkiye Yayıncılar Birliği’nin her yıl verdiği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’nü aldı.
Nereden çıktı şimdi Sivas Katliamı üzerine bir yazı, diyenler olacaktır. Haklılar da aslında. Bilirsiniz, bizde gelenektir, bu tür olaylarla ilgili yıldönümlerinde bir şeyler yazmak, anma etkinlikleri yapmak, eylemler gerçekleştirmek. Bu vakitsiz anmanın nedeni nedir, diye soranlara, şunu diyebilirim; izlediğim Sivas 93 oyunu…
Bulgar şiirine ilk kez işçilerin sınıfsal psikolojisini sokan Vaptsarov, içerikte ve biçimde yenilikler yaratmış bir şairdir. Vaptsarov işçi şair olarak işçi sınıfının koşullarını, istemlerini, bu sınıfın savaşımını şiirlerinde ele alır. Onun şiirlerinde işçiyi, dünyaya özgürlüğü getirecek mavi tulumuyla dolaşırken buluruz. Hem de faşizmin azgın saldırıları altında... Vaptsarov sınıfının gerçek bir evladı, fabrika işçisi, lokomotif ateşçisi ve teknisyendi... O açlığa çocuğunu vermiş bir baba, seven bir eş olarak geçecektir tarihe.
İşçi şairler, işçi yazarlar, işçi ressamlar tanırız. Onlar hem yaşamlarını alın teriyle kazananlar hem de kalemleriyle yaşadıklarını, yürek gözlerinin gördüklerini estetize edebilenlerdir. Toplumcu damar güçlüdür bu topraklarda... Toplumcu yazarlarımızdan her birine yer vermeyi isterdik işçi dosyası kapsamında ama bu mümkün olmadığından, bizde şöyle bir tercih yaptık, yalnızca işçi sınıfının içinden doğmuş olanları ele aldık. Emeğin dünyasını güzelleyen bu insanlar, toplumcu sanat anlayışıyla büyük eserler yaratmışlardır.
Feqiye Teyran, 1590’da Hakkari’nin Bahçesaray ilçesinin Verezus köyünde doğdu. Cizre Medresesi, Finike, Hizan medresesinde eğitim gördü.