İki haftayı aştı Afrin’e saldırılar başlayalı. Göbels’lerimiz sıraya girmiş, her gün binbir türlü araçla karşımıza çıkıyorlar. İnatla yinelenen yalanlara insanların alışacağı, onu gerçek diye kabullenmeye başlayacağı fikrinden hareketle sıralıyorlar yalanları art arda. Ama çağımız Göbels’in çağı değil. Kısa sürede çıkıyor yalanlar ortaya. Meydanlarda atılan nutuklar sahadaki gerçeklere uymuyor pek. Bir haftada işini bitirecekleri Afrin’in eteklerinden noktalar kemirebildiler şimdiye dek. Uçaklar, helikopterler, obüsler, tanklar ve ortaçağ artığı “milli kuvvetleriyle” girişilen savaşta katettikleri mesafe birkaç adımdan ibaret! Harita okumasını bilen herkes her gün ballandıra ballandıra anlatılan “zaferlerin” kofluğunu görüp anlayabilir elbet.
Her yerde usanç verici çiğ yalanlar... Hele şu “sivilleri kalkan olarak kullanma” teraneleri! Afrin halkı 4 Aralık’ta devasa bir gösteri düzenleyerek dinci-faşizmin bu yalanlarını da tersyüz etmesini bildi. Afrin caddelerine sığmayan onbinler, onca vahşi saldırıya, bombardımana, evlerin/kasabaların yakılıp yıkılmasına rağmen dimdik ayakta olduklarını, yurtlarını terketmeyeceklerini haykırdılar. Kim rehin? NATO’nun ikinci büyük ordusu tüm terörüne rağmen Afrin halkını yıldıramamış pek! Afrinliler topraklarını ve devrimlerini korumak için seferber olmuşlar çoktan.
Sahadaki hakikat ve içerde gerçekte son derece güçsüz oluşu dinci-faşist saldırganlığın dizginlerinden boşanmasına yol açıyor. Saldırı ve baskı dalgası hiç olmadığı kadar güçsüzlüğün kanıtı. Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) yapılan saldırıya bakın! Öylesine naif bir bildiriye bile topyekün savaş açmış bulunuyorlar. Hacamatçıların desteğine muhtaç olacak kadar acz içindeler! En ufak bir karşı sesten rahatsızlar, korkuyorlar!
Toplum hızla kutuplara çekilmiş, iktidar piramidi tek adam ardında hizalanacak denli daralmış, çelişkiler hiç olmadığı kadar keskinleşmiş... Marx’ın alaylı ifadesi yankılanıyor havada: “İyi kazmışsın köstebek!”
Bağırıp çağırmalara, baskı ve saldırı dalgasına, tutuklamalara, operasyonlara, 7/24 lağım akan TV kanallarındaki yorumculara/habercilere kanmayın! Bu kopkoyu karanlık içinden kopup geliyor yepyeni bir gün! Çok değil, ilk tökezlemede, ilk ciddi başarısızlıkta bu korku dağlarının nasıl yıkılıp gittiklerini göreceğiz hep birlikte. Tüm kaderlerini askeri zafer haberlerine bağlayanların ilk askeri yenilgilerle hızla çöküp gitmesi tarihin sık karşılaşılan gelişmesidir.
İlk işaretler göründü bile. Afrin’deki destansı direniş sonun başlangıcı olacak. Hele Rusların hava sahasını kapattığı haberleri doğruysa, geçici bir süre için bile olsa uçaklarını devreye sokamazsa, ele geçirdikleri sınırlı mevzilerden de sökülüp atılmaları zor olmayacak. Çakılıp kaldıkları mevzilerden yüzgeri dönmeye başladıklarında nasıl tarumar olacaklarını göreceğiz. “Düştü düşecek” tekerlemesinin kendi saltanatlarının yazgısı olduklarını öğrenecekler.