Sinan Kaleli

İstanbul Ticaret Odası başkanı müjdeler veriyor: “Rakamlara yansıyan telafi ve toparlanma, daha birinci haftadan 'nerede kalmıştık' dedirtti. İlk hafta İTO'dan faaliyet belgesi talebi %65 arttı. Dolar kuru geriledi, CDS iyileşti. 51 bin esnaf, kepenklerini yeniden açtı. Sadece kamuda 300 binden fazla memur işbaşı yaptı. Hatta İstanbul trafiği de iş yoğunluğuna döndü.”

Ardından bir dizi rakam sıralıyor başkan Avdagiç. Ağzı kulaklarında: Normalleşiyoruz!

Gerçi bu arada, kepenklerini yeniden açan esnaflar “zarar ediyoruz” diyorsa da... İTO başkanı toz pembe tablolar çizip duruyor. Sermayenin gözlüğü böyle gösteriyor!

Tabii sorunlar da yok değil. Mesela: “Öte yandan, koronavirüsün iş kazası ve meslek hastalığı kapsamından çıkarılması için yasal anlamda yapılması gerekenler var.” Dikkat edin; salgın koşullarında hiçbir önlem almaksızın işe koşulan ve hastalık kapıp çalışamaz duruma gelen veya hayatını kaybeden işçiler söz konusu burada... Ve başkan Avdagiç, salgının “iş kazası ve meslek hastalığı kapsamından çıkarılması” derdinde. E madem normalleşiyoruz, böyle olması gerekir elbet!

Ya işçiler?

“Normalleşme” öncesi “ekonomi çarklarının dönmesi lazım” buyruğuyla şantiyelerde, tersaneleroe, fabrikalarda virüsün kucağına atıldılar. Çoğu “ücretsiz izne” çıkarıldı, bir o kadarı düpedüz işten atıldı... alabilen kısa dönem çalışma ödeneği altında 1100 TL aldı, çoğu onu bile alamadı... faturalar, kiralar, borçlar birikti...

Bu arada “normalleşme”den önce de balık istifi servislerle taşınıyordu işçiler, şimdi de aynı. Tarım işçileri üç kuruş için düştükleri yollarda trafik kazalarında yitip gidiyor.

Gıda fiyatlarında artış %30’ları bulmuş... İşsizlik çığ gibi büyümüş. Sadece salgın dönemi 5-8 milyon insan işinden olmuş... ne gam! Sermaye sınıfı müjde veriyor: Nor-mal-le-şi-yo-ruz!

Bir tarafta milyoner sayısı üçte bir oranında artar, zenginler servetlerini katlar; diğer tarafta işçiler yoksulluğun dibine yuvarlanır. Haliyle sermayenin gözüne bambaşka görünür dünya, emekçinin gözüne bambaşka. İki karşıt yaşam... Olağanüstü hali de, normal hali de taban tabana zıt iki dünya.