Her geçen gün sonuna biraz daha yaklaşan emperyalist-kapitalist sistem, gitgide daha fazla dengesizleşiyor; tarihsel sürecin biriktirdiği bütün sorunlar karşısında serinkanlılığını yitirip adeta "ne olacaksa olsun" tavrıyla pervasızlaşıyor; işçi sınıfı ve emekçi halklara karşı başlatmış olduğu küresel iç savaşı sonuna kadar götürmek için tezcanlı davranıyor.
ABD yönetiminin yıllardır kafasında olan "Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınması" düşüncesi, artık yaratacağı bütün sonuçlar göze alınarak hayata geçiriliyor. Filistin Devrimi karşısında emperyalist-siyonist ittifak, tarihinin en azgın saldırısını başlatmış bulunuyor. Elbette bu "eceli gelmiş itin cami duvarına pislemesi"nden farksız bir şeydir. ABD'ye, hegemonyasının henüz güçlü olduğu dönemlerde bile yeltenemediği bu hamleyi yaptıran şey, son ölümcül etaba girilmiş olmasıdır. ABD, dünya üzerinde çöken hegemonyasına eşlik eden emperyalist-kapitalist sistemin çöküş evresinde olması nedeniyledir ki, bu yutamayacağı lokmayı ağzına alma gafletinde bulunmuştur. Bundan sonrasını hep beraber yaşayarak göreceğiz; ancak tarih, ileride bu günleri yazdığında bir dünya devriminin olgunlaşma evresi olarak yazacaktır.
Emperyalistlerin 11 Eylül İkiz Kuleler provokasyonu ile dünya halklarına karşı başlattıkları 3.Dünya Savaşı, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Artık bütün dünya ya emperyalist-siyonist ittifakın dayatmasına boyun eğecek ya da emperyalist-kapitalist sistemi ve onun çocuğu siyonizmi ortadan kaldırmak için ayağa kalkacak ve mücadele edecektir. Kısa süre öncesine kadar ABD saldırganlığına kafa tutan Sosyalist Kore'nin tavırlarına anlam veremeyenler, şimdi gerçekliğin kalın duvarına bir kez daha çarpmış oluyorlar. Sosyalist Kore'yi ABD emperyalizmine "kağıttan kaplan" muamelesi yapmaya motive eden şey, ABD hegemonyasının çöktüğünün farkında olmasıdır.
Evet, çöken sadece ABD hegemonyası değil bir bütün halinde emperyalist-kapitalist sistemdir. Son olayda olduğu gibi, dünya üzerindeki bütün gelişmeler bunu doğruluyor. Gelişmeler bir dünya devrimine doğrudur. Dünya Devrimi'nin hangi uğraklardan geçeceğini bugünden öngörmek mümkün değil; ama bir dünya devriminin de başlamak için ihtiyaç duyacağı "genel bahane"yi, emperyalist-kapitalist sistemin kendi elleriyle işçi sınıfı ve emekçi halklara sunacağını düşünmek için çok nedenimiz var.
Evet, devrim için koşullar şimdi bütün dünyada olgunlaşmıştır. Devrimler dünya yüzeyine yayılıyor ve bir dünya devrimi haline dönüşüyorlar. Dünya devrimini eş zamanlı bir devrim olarak değil, ardışık devrimler şeklinde öngörmek gerekiyor. Bir yerde devrim olduktan sonra, bunun başka yerlere ne kadar hızla yayılacağını bilemeyiz; ama dünyanın geri kalanından yalıtık kalmayacağını, bütün bir dünyayı derinden etkileyeceğini biliyoruz.
Devrimci durumun bütün dünyada olgunlaşması nedeniyle komünist enternasyonalin örgütlenmesi acil bir hal almıştır. Dünya devrimini hızlandıracak başlıca adımlardan biri bu görevin başarılmasıdır.
Şimdi tüm dünyada devrim zamanı!