Dünyanın dört bir yanı emekçilerin, işçilerin eylemleri ile sarsılıyor. Küresel çapta yaşanan ekonomik krizler, halkları her bahaneyle sokaklara döküyor.
Ekvador’da da bütçe açığını kapatabilmek için yakıt sübvansiyonlarının kaldırılacağının açıklanması, taşımacılık sektörünü sokaklara döktü. Yakıt fiyatının 2 kattan fazla zamlanmış olması üzerine kamyon ve taksi şoförleri ile başlayan eylemler kısa zamanda tüm ülkeyi sardı ve OHAL ilan edildi.
3 Ekim Perşembe günü taksi ve kamyon şoförleri başkent Quito sokaklarını doldurdu, trafiğe kapattı. Eyleme katılan öğrenciler ve işçi sendikaları da barikatlar ördü ve araba lastiklerini yaktı. Eylemlere polis gaz bombaları ile saldırdı, gençler de karşılık verdi.
Ekvador Kentsel Ulaşım Federasyonu (Fenatu) Başkanı Manuel Medine, "3 Ekim gece yarısı başlayarak taşımacılığa ilişkin tüm faaliyetlerin askıya alındığını duyurduk; çünkü benzinin yeni fiyatını karşılayacak maddi imkanımız yok” diyor. İşçilerin toplu taşıma ve şehirlerarası otobüs birlikleri ile Ulaştırma Odası da greve katıldı. Bunun üzerine tüm okullar da Perşembe günü dersleri askıya alma kararı verdi.
Ekvador hükümeti 1 Ekim günü yaptığı açıklamada, IMF’den kredi alabilmek için yaptıkları anlaşma gereği benzin sübvansiyonlarının kaldırılacağını, vergi ve çalışma reformlarının yapılacağını duyurmuştu. Bu açıklamaların geri çekilmesi için bir taraftan grevler örgütlenirken, diğer taraftan zamdan önce akaryakıt alabilmek için istasyonlarda uzun kuyruklar oluştu. Yakıt fiyatında oluşan artış nakliye giderlerini artırarak tüketiciye yansıyacağından, domino etkisiyle tüm sektörlerde fiyat artışları yaratacak.
Ekvador’un karşı devrimci-gerici başkanı Lenin Moreno, ekonomik krizin önüne geçebilmek için işçilerin işe alımlarının kolaylaştırılacağını ve yoksulluk yardımı alanların sayısını artıracağını açıklasa da, bu yardım ayda sadece 15 ABD doları.
Ancak başlayan grev 2. gününde de büyüyerek devam etti. Eylemlere katılan 350 kişi gözaltına alındı. Ve Moreno 60 günlük Olağanüstü Hal “İstisna” ilan etti. Buna göre, Cumhurbaşkanı ikametgahın dokunulmazlığı, transit özgürlüğü, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü ve bilgi özgürlüğü ile ilgili hakları “askıya alabilir veya sınırlayabilir”. Hükümet ayrıca erken vergi tahsilâtı kararnamesi kararlaştırabilir, genel merkezini herhangi bir yere taşıyabilir, önceden bilgi sansürü ayarlayabilir ve “normalliğin” yeniden kurulabilmesi için başka eylemlerde bulunabilir.
Halk, bunun anayasaya aykırı olduğunu ve savunma hakkının iptali olduğunu söylerken, grevin öncülerinden gözaltındaki Marlo Santi, Jairo Gualinga ve Jorge Calderon'un ve tüm gözaltıların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. Ulaştırma Sendikası’nın 4 yöneticisi de gözaltında.
İşçiler grevi 4 Ekim Cuma günü sonlandırırken, 9 Ekim Çarşamba günü daha büyük bir grev örgütlemeye hazırlanıyor.
CONAIE Başkanı Jaime Vargas da sendikalarla ortak bir basın toplantısı yaparak, "Toplulukları, dernekleri ve Ekvador halklarını haklarımızı talep etmeye ve ekonomik önlemleri reddetmeye sokmaya çağırıyoruz” dedi.
Halk Cephesi lideri Nelson Erazo da “hapishanede bile Ekvador halkının mücadelesini durduramayacaklarını” söylüyor.
Sendika liderleri, "Protesto etme hakkını ve hakları için mücadele eden liderlerimizin fiziksel bütünlüğünü talep ediyoruz" diyor.