Irak’ta Saddam Hüseyin’in yıkılmasından bu yana, en büyük kitlesel hükümet karşıtı eylemler sürüyor.

Irak’ta 1-7 Ekim tarihleri arasında süren ayaklanmalar üzerine başbakan kabineyi değiştirmeye söz vermiş, üst düzey yetkililerin maaşlarını kesmiş ve gençlerin işsizliğini azaltma planlarını açıklamıştı. Ancak halk taleplerinin karşılanmadığını ve Ekim ayının sonunda sokaklara geri döndüklerini söylüyor.

Irak’ın başkenti Bağdat başta olmak üzere Arap Şiilerin yaşadığı Kerbela, Necef, Basra, Missan, Mussena, Divaniye, Nasıriye, Babil, Diyala, Zikkar kentlerinde Ekim ayı başında başlatılan gösteriler, 15 günlük aradan sonra 25 Ekim'de yeniden başladı. Ve ilk haftasında daha 100’ün üzerinde kişi yaşamını yitirdi, 4 binin üzerinde kişi ise yaralandı.

Irak hükümeti, ayaklanmayı durdurabilmek için anayasayı yeniden gözden geçirmek de dahil bir dizi karar aldı. Ancak halk, daha önce alınan kararların hiçbirinin yerine getirilmediğini söylüyor.

Eylemciler bu bir haftada başta Basra olmak üzere pek çok il ve ilçede birçok yeri ele geçirdi; Basra’da parti binaları, Haşdi Şabi merkezleri ve resmi kurumlar ile orduya ait araç gereçlerin hepsine el konuldu. Bağdat’ta “Yeşil Bölge” dışındaki tüm alanlar halkın denetimine geçti.

Artık eylemcilerin sloganı "Rejim Defol"...

Sadr Hareketi Lideri Mukteda El Sadr da alanlara inerek eylemlere destek vermek istese de, halk “bu gösterileri sizin kurduğunuz, oylarınızı vererek onayladığınız sisteme karşı yapıyoruz. Eğer gerçekten ciddiyseniz parlamentoya gidip kurulan bu adaletsiz sistemin yıkılması için gösteriler yapın” diyerek cevap verdi, alandan uzaklaştırdı.

Başkent Bağdat’ın göbeğinde Tahrir Meydanı’nda onbinlerce Iraklı 1 Kasım Cuma günü Bağdat’ın merkezinde büyük bir eylem yaptı. Öğretmen ve avukatlar sendikaları, geçen hafta ilan ettikleri grevleri uzatacaklarını duyurdu.

Tahrir Meydanı’nda günler boyu bekleyen kitleye polis gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırdı. Çatışmalar hava karardığında da devam etti. Amnesty İnternational, güvenlik güçlerinin standart bombalardan 10 kat daha ağır olan ve daha önce görülmemiş göz yaşartıcı gazların kullanıldığını açıkladı. Bir kişi, yüzüne gelen gaz fişeğiyle hayatını kaybetti. Ekim ayında da 250’den fazla kişi öldürülmüştü.

2 Kasım Cuma günü yapılan protestolarda da bir kişi öldü, 91 kişi yaralandı. Güvenlik güçleri, Bağdat’ın ana caddelerinden birine beton duvarlar dikildi, Tahrir Meydanı askerlerin kullandığı buldozerlerle kuşatıldı. Ancak bunlar katılımı azaltmadı, halk yine Meydana doldu ve buldozerlerin etrafını kuşattı. Gece boyu yaşanan çatışmalarda Irak’ın ana Körfez limanı Umm Qasr’a giden tüm yollar Iraklılar tarafından beton bloklarla kapatıldı; üzerine “Halkın talimatıyla kapatılmıştır” yazıldı. Limanda onlarca gemi yük boşaltmadan geri döndü. Liman durma doktasına geldi.

Güneydeki Amara’da Çinli şirketler tarafından işletilen iki petrol yatağı eylemciler tarafından bloke edildi. Üretim durmadı ancak, tesislere erişimin engellendi.

Tahrir Meydanı’nda sabahlayan öğrenciler, “Mezhepsel güç paylaşımına bir son vermek istiyoruz” diyor ve sistemin değişmesi gerektiğini söylüyor.

3 Kasım günü halk yine Bağdat’ın caddelerini trafiğe kapattı, araçlarla yolları kesti, resmi daireler ve iş yerlerine ulaşımı engellediler. Protestocu halk kitleleri, Bağdat’ta hükümet binaları ve yabancı elçiliklere ev sahipliği yapan “Yeşil Bölge”ye ulaşabilmek için bağlantı köprüsünü geçerek hükümet binalarına ulaşmaya çalıştılar.

Irak’ın güneyinde pek çok hükümet ofisi ve okul kapatıldı. Sivil itaatsizlik çağrıları arttı, Öğretmenler Sendikası genel grev ilan edince, başkentte ve ülkenin güneyindeki kamu okulları felç eoldu. Diwaniye bölgesinde idari kurumların çoğu kapılarını kapatırken, il meclisi binasına “Halkın emriyle kapatılmıştır” pankartı asıldı.

Eylemler Kut şehrinde de yoğunlaştı. Nasıriye, okullar ve çok sayıda idari kurum kapatıldı, halk sokaklara çıktı. Benzer görüntüler Kut, El Hilla, Basra kentlerinde yaşandı.

Bağdat’ta Şiilerin kalesi Sadr City tamamen kapatıldı. Bu mahallede tüm yollar tutulurken, Bağdat’ın doğusundaki bir çok mahallede de benzer bir durum yaşandı. Ayrıca Kerbela ve Neef gibi Şiilerin kutsal kentlerinde de, eylemlere katılan dini öğrencilerin sayısı giderek artıyor.

Kerbela’da ise İran konsolosluğu yakınında düzenlenen protesto gösterilerinde gerçek mermilerle ateş açıldı, 4 kişi öldürüldü. İran rejimini Irak’taki yolsuz sistemin mimarı olarak gören eylemciler, İran konsolosluğu temsilciliğini ateşe vermek istemişti. İran dini lideri Ali Hamaney ise, Irak’taki gösterileri “Amerikan ve İsrail komplosu” olarak değerlendiriyor.

Ama hayır. Irak’ta ayaklanma devrime dönüşüyor.


http://mucadelebirligi8.net/index.php/makaleler/editor/3496-irak-ayaklanma-devrime-donusuyor