Lübnan’da 17 Ekim’de başlayan eylem ve ayaklanmalar sürüyor.
Halkın talebi, şu an yönetimde olan-olmayan tüm siyasilerin bütün olarak gitmesi. Başbakan 28 Ekim’de istifa etse de, “Hepsi demek Hepsi Demektir” diyen Lübnanlılar geri adım atmadı. 12 Kasım’da da Beyrut’taki Adalet Sarayı önünde toplandı halk. Binayı abluka altına alarak yargıçların, avukatların girişine izin vermedi, bağımsız bir yargı talep etti.
Merkezdeki Aley, güneydeki Tir ve doğudaki Baalbek’te de iletişim büroları içerisinde ve dışında oturma eylemleri gerçekleşti. Çok sayıda okul, üniversite ve banka grev nedeniyle kapalı kaldı.
Cumhurbaşkanı Michel Aoun, akşam saatlerinde bir açıklama yaparak teknokrat ve siyasetçilerden oluşan bir hükümet kurulmasını önerdi. Cumhurbaşkanının sivri dilli açıklamaları halkı daha da kızdırırken, ilk işleri yollara barikatlar kurmak oldu. Sosyal medyada Cumhurbaşkanlığı sarayı önüne eylem çağrısı yapıldı. Bunun üzerine askeri güçler saraya giden tüm yolları büyük tel örgüler çekerek kapattı.
Halk da buna başkent merkezindeki önemli yolları lastikler yakılıp kapatarak yanıt verdi.
Ve Lübnan’da 28 gün süren eylemlerde ilk ölüm haberi dün gece (12 Kasım) geldi.
Lübnan İlerici Sosyalist Partisi'nden (PSP) bir yetkili, eşi ve çocuğunun önünde asker tarafından vurularak öldürüldü. Ordunun yaptığı açıklamada da askerin kalabalığı dağıtmak için açtığı ateşle Ala’ Abi Fakhr'ın vurulduğu doğrulandı.
Halkın isyanı sürüyor.