TSK ve Suriye Milli Ordusuna mensup çetelerin 2 Aralık günü Şehba’nın Til Rıfat ilçesine yönelik topçu saldırısında 8’i çocuk 10 sivil hayatını kaybetmişti. Yan yana sıralanmış cansız çocuk bedenleri, ister istemez Roboski katliamını çağrıştırdı belleklerde.
Kürt halkı, 3 Aralık günü çocuklarını binlerce kişinin katıldığı törenlerle uğurlarken, kitleye hakim olan duygu öfke oldu.
4 ve 5 Aralık günleri de Kürt halkının öfke günleri oldu ve Qamişlo, Heseke, Til Koçer, Derazor, Girke Lege, Derik, Til Hemis, Dirbesiye, Reqa/ Kerame, Amude, Tirbespiye, Şehba ve Afrin’de yüzlerce insanın katıldığı protesto eylemlerinde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu, sloganlar haykırıldı.
“Efrînli çocukların çığlıklarını duyun”, “Efrinli çocuklara destek verin”, “İnsanlığın vicdanı nerede?” pankartlarının, hayatını kaybedenlerin resimlerinin ve YPG, YPJ bayraklarının taşındığı eylemlerde Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’deki katliamları protesto edildi, “Çağın Direnişi” selamlandı.
Savaşlarda, afetlerde “ilk kurtarılacak” denilen çocuklar ve kadınlar, bu savaşta ilk hedef ve ilk kurbanlar oluyor. Bunun en somut örneklerini Filistin’de ve Kürdistan’da yaşıyoruz. Geleceği yok etmek adına ilk olarak çocuklara saldıranlar, toplumu teslim almak için kadınları teslim almaya çalışanlar, tarihin çöplüğünde yerlerini alacaklar.