Meksika'da geçtiğimiz günlerde 46 yaşındaki eşi tarafından vahşi bir şekilde öldürülen Ingrid Escamilla isimli kadın için kadınlar harekete geçti.
Katledilen kadının olay yerindeki halini sansürsüz bir şekilde paylaşan Pasala Gazetesi’nin tavrı ise bardağı taşıran son damla oldu. Ülkede Ingrid Escamilla'nın öldürülmesi ile yürüyüşler yapan kadınlar, en son olarak Anayasa Mahkemesi'ni ateşe verdi. Sosyal medyada kadınların binayı ateşe verdiği görüntüler hızla tüm dünyana yayıldı.
Meksika’da 14 Şubat’ta 25 yaşındaki Ingrid Escamilla 46 yaşındaki Erik Francisco Robledo tarafından öldürülmüş ve ardından ülke çapında eylemler düzenlenmişti. Hemen ardından 20 Şubat’ta da yedi yaşındaki kız çocuğu Fatima Cecilia Aldrighett’in cesedi bir plastik torba içinde bulunmuştu. Aldrighett’in cesedinde tecavüze uğradığına ve dövüldüğüne işaret eden izler tespit edilmişti…
Meksika’nın Sonora eyaleti Hermosillo şehrinde 500’den fazla kadın, maruz kaldıkları cinsel ve fiziksel şiddetin son bulması için eylem gerçekleştirdi. Kadınlar eylemlerini eyaletin yüksek mahkemesini ateşe vererek sonlandırdı.
Sonora Üniversitesi’nde başlayan eylem, eyaletin yüksek mahkemesinde sonlandı. Eylem güzergahı boyunca kadınlar yüksek mahkemenin ve eyaletin kongresinin duvarlarını boyadı. Duvarlara yazılanlardan biri: ‘Her şeyi kız kardeşlerimiz için yakacağız’!
Yüzlerini kapatan kadınlar, mahkemenin demir kapısını kırarak içeri girdiler. Binanın içi kırık camlarla dolarken, duvarlara kadın mücadelesine dair sloganlar yazıldı. Kadınlar şaşmaz içgüdüleriyle hedeflerini, sorunun temel kaynağını bulmuş ve öfkelerini oraya yönlendirmişlerdi. Eyleme yönelik eleştirilere de şu duvar yazısıyla yanıt veriyor kadınlar: "Si esto te molesta, eres cómplice" (Eğer bundan rahatsız oluyorsan suç ortağısın)
Kadınların sorunlarını ve çözümlerini en iyi dile getiren ise, 2016’da kızı katledilen Maria de Jesus Jaime Zamudio’nun annesinin yaptığı konuşmanın idi. Annenin yer aldığı görüntüler sosyal medyada gündem oldu.
“Eğer siyah kıyafet giydiğimi görürseniz, eğer çok radikalsem, eğer bir şeyleri yakıp yıkarsam ve şehri birbirine katarsam bununla ilgili kahrolası nasıl bir probleminiz olabilir? Kızım katledildi. Bir aktivist grubun parçası değilim. Bir davula ihtiyacım yok. Ne de beni temsil etmesi için lanet olası bir siyasi partiye. Ben kendimi temsil ediyorum ve mikrofonum da yok. Ben kızı katledilen bir anneyim. Bu zırvalar artık yetti. Her şeyi yakıp yıkmaya hakkım var. Kimseden izin istemeyeceğim çünkü kızım için tarumar ediyorum. Kim bir şeyi yıkmak istiyorsa buyursun. İstemeyen de yolumuza çıkmasın. Çünkü kızım öldürülmeden önce başka kadınları öldürdüler. Peki biz ne yapıyorduk, evimizde ağlayarak dikiş dikiyorduk. Artık bitti, sessizliği çoktan bozduk. Ve onların acımızla eğlenmesine izin vermeyeceğiz. Eğer konuşacaksanız hepsi hakkında konuşun. Tecavüz edilen öğretmenlerinin ve kamu görevlilerinin tacizine uğrayan tüm kadınlar hakkında konuşun. Üstüne asit atılan kadınlar hakkında konuşun. Babaları tarafından beşiklerinde tecavüze uğrayan kız çocuklarını konuşun. Kendim, ailem ve kızım için adalet istiyorum. Ve kimsenin sözünü etmediği tüm kadınlar için. Çünkü birini öldürdükleri her gün bir diğerini ve diğerini kızımın vakasına çözüm bulamıyorum. Ve çoktan 10, 100, bin yeni vakaya tanık oldum.”