Günler süren isyanın ardından ABD’liler, Seattle’de özerklik ilan ederek, belediye ve meclis binasını işgal etti. Kendi güvenlik teşkilatlarını kurdu, ücretsiz komün market kurdu.
Seattle’da Meclis binasına “Seattle Otonom Bölgesi” tabelası asıldı, polis çekildi, park forumları oluşturuldu.
“Şu anda Amerika’yı terk ediyorsunuz”, “Capitol Hill Özerk Bölgesine Hoş geldiniz” pankartları karşılıyor bölgeye girince.
Amerikan yoksullarının ayaklanması ilk başladığından bu yana hemen her adımında Gezimizle, Haziran Ayaklanması ile özdeşleştirmiştik içimizde ister istemez. Benzerlikler, bağlar kurmuştuk kendimizce. Özerk bölge ilan edilmesi ve komünler kurulması, bizi yine Taksim Komünü’ne götürüyor, kendimizi yoksul Amerikan halklarıyla özdeşleştiriyoruz ister istemez.
Başkan Donald Trump yine bildiğimiz gibi. Seattle’daki gelişmeler için, “Seattle, iç teröristlerin egemenliğine geçti” diyerek, ilgili Vali ve Belediye başkanlarına çağrı yapıyor, “Şehrinizi geri alın. Almazsanız, ben alırım” diyor, “bu çirkin anarşistler”in acilen durdurulması çağrısı yapıyor