< Öğrenciler Şilan Ve Anıl İçin Adliyede...

 

İstanbul Kadıköy'de Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma için 2 Şubat'ta yapılan eyleme katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan Şilan Delipalta ve Anıl Akyüz'ün de aralarında olduğu 23 kişinin yargılandığı davanın duruşması İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülüyor.

Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde 11 öğrenci tutuklanmış, 9 öğrenci farklı tarihlerde tahliye edilmiş Şilan Delipalta ve Anıl Akyüz'ün ise tutukluluğu devam ediyor.

Duruşma devam ederken, dışarıda toplanan öğrenciler, tutuklanan ve ev hapsi cezası verilen arkadaşlarının serbest bırakılması için basın açıklaması gerçekleştirdi. "Üniversiteyi Savunmak Suç Değildir Anıl Ve Şilam'ı Özgür Bırak" yazılı pankart açılan eylemde ''YÖK Kalkacak, Polis Gidecek, Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek'' sloganları attı. 

 

"Bilsinler Ki, Kayyum Gidecek, Biz Kalacağız"

Basın açıklamasında konuşan tutuklu üniversite öğrencisi Şilan Delipalta'nın kardeşi, ''Bir yıldırma politikasıyla karşı karşıyayız. Ablam ve bizlerin mücadelesi devam edecektir. Bu baskı ve şiddet bitene dek mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinsin. Gençliğe baskı ve şiddetle geri adım attırmaya çalışıyorlar, bilsinler ki gözlerini kaçırdıkları her yerdeyiz. Bir senaryo oynanıyor, bizi içeride yargıladıklarını zannediyorlar. Bilsinler ki, kayyum gidecek, biz kalacağız" dedi.

Boğaziçi protestosunda gözaltına alınan ve ev hapsi verilen bir üniversite öğrencisi ise; devrimcilerin, ev hapsi, tutuklama, kaçırılma ile yıldırılamayacağını vurgulayarak, "Bir adım dahi geri adım atacağımızı düşünen varsa gözlerini sokaklara çevirsin" diyerek kararlılıklarını dile getirdi.

 

"Arkadaşlarımızı Almaya Geldik"

Öğrenciler adına basın açıklamasını Cihan Çiçek okudu. "Bizler, 5 Şubat gecesi, Kadıköy’deki Boğaziçi Direnişine katıldıkları için tutuklanan Şilan ve Anıl'ın, ev hapsi ve imza şartıyla yaşamak zorunda bırakılan dostlarımızın duruşması için buradayız. Şilan ve Anıl'ı bugün buraya almaya geldik" diyen Çiçek, Şilan ve Anıl'ın yıllardır kendi üniversitelerinde de paralı eğitime, üniversitelerdeki anti-demokratik uygulamalara kadın düşmanlığına, homofobiye, gericiliğe ve her türlü faşizme karşı mücadele ettiğini, hem kendi üniversitelerine atanan kayyum rektörlere karşı hem de Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyum Melih Bulu’ya karşı üniversitenin tüm bileşenlerinin yanında olduklarını ve özerk demokratik üniversite mücadelesini sahiplendiklerini belirtti.

 

"Canımıza Kastedildi"

İktidarın pandemi boyunca toplumsal muhalefetin her eylemine, her etkinliğine yasaklamalar getirdiğini, 2 Şubat’taki eylemin de “Covid-19 pandemisi” bahanesiyle engellenmeye çalışıldığını belirten Çiçek "Bu çabanın beyhude olduğunu gören AKP’nin polisleri durmaksızın bizlere saldırarak yüzlercemizi gözaltına aldı. Gözaltına alamadığı, eylemi ve direnişi sonlandıramadığı kitlenin üzerine de polis araçlarını ve motorlarını sürerek göz göre göre kitlenin canına kast etti. Ancak bizlerin canına ilk kez Kadıköy’de kast edilmedi" dedi.

 

"İktidar, Halk Sağlığını Tehdit Etti"

Cihan Çiçek açılamasını şöyle sürdürdü: "Salgın koşullarında yaptıkları kongrelerle halk sağlığını tehdit ettiler. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı ayrıldığını açıklayarak kadınların LGBTİQ+’ların yaşam haklarına kast ettiler. Ölümcül salgın koşullarında işçilerin hayatını patronlara peşkeş çekerek emekçilere ya açlıktan ya virüsten öleceksiniz dediler.

"Şilan ve Anıl bu olanlar karşısında susmayıp ses çıkarttıkları için, 'Aşağı bakın" diye telkin verenlere karşı 'Aşağıya Bakmayacağız!' dedikleri için tam 57 gündür hukuksuzca tutuklu bir şekilde hapishanede tutuluyor. Bizler bugün Kartal Adliyesi Önü’nden, memleketin dört bir yanından, birçok üniversiteden sıra arkadaşları ve omuzdaşları olarak Anıl ve Şilan'ı almaya geldiğimizi haykırıyoruz.

 

"Asla Yalnız Değiliz"

Şilan ve Anıl ne tutuklandıkları gün ne de bugün hiç yalnız değillerdi. Bugün burada üniversitelerine atanan kayyumlara karşı Özerk-demokratik üniversite mücadelesinden vazgeçmeyen üniversiteliler, İstanbul Sözleşmesine sahip çıkan ve kadın üniversiteleri açtırmayacağız diyen kadınlar, her türlü nefrete ve saldırıya karşı yaşasın hayat diyen LGBTİQ+’lar, hak gaspına karşı direnen Bimeks işçileri, Migros işçileri, PTT işçileri,  Ermenekli Madenciler ve direnen bütün emekçiler, belediyesine kayyum atanan, dilleri yasaklanan kürtler ve daha nice ezilenler bugün buradalar. Bizler asla yalnız değiliz ama atanan kayyumlar ve onları atayanlar yalnızlar."

Öğrencilerin adliye önünde bekleyişi devam ediyor.