Filistin'de İşgale Son İnisiyatifi, “ İşgal Devleti İsrail İle Ticaret Soykırımı Besliyor, İsrail’le Tüm İlişkiler Kesilsin” diyerek bugün Beyazıt Meydanı’nda bir eylem düzenledi.
Mücadele Birliği Platformu da, Arapça “Yaşasın İntifada Yaşasın Filistin” pankartı açarak "Nehirden Denize Özgür Filistin", "Savra Savra Hatta Nasr", "Siyonistler Yenilecek Filistin Halkı Kazanacak" sloganları ile Vezneciler’den Beyazıt Meydanı’na yürüdü.
“Nehirden Denize Özgür Filistin", "Yaşasın Halk Kurtuluş Cephesi", "Nehirden Denize Özgür Filistin" sloganlarının sık sık atıldığı eylemde 182 yündür İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıların devam ettiği, bu saldırıların Avrupalı emperyalistlerin ve Türkiye’nin İsrail’e bu katliamda nasıl destek olduğu vurgulandı.
Konuşmalarda, “Buradan bir kez daha sesleniyoruz:"İsrail'le her türlü ticari ilişkiye, siyasi ilişkiye, akademik ilişkiye son verilmelidir” denildi.
Okunan basın açıklamasında, Filistin’in şu an içinde bulunduğu duruma dikkat çekilerek, “Gazze’ye sınırlı düzeyde ulaşan insani yardım dağıtımı için toplanan halka hava saldırıları düzenleniyor, yardım dağıtan insani yardım gönüllüleri hedef alınarak katlediliyor. İşgal ordusu sadece geçtiğimiz hafta içinde Gazze’deki en büyük hastane olan el-Şifa Hastanesi’ni tamamen yıkarak içerde bulunan sağlık görevlileri, hasta ve yaralılardan 400 kişiyi katletti, yardım dağıtan 7 gönüllüyü araçlarını hedef alarak öldürdü. Ayrıca Suriye’deki İran Büyükelçiliği’ne hava saldırısı düzenleyerek bölgesel barış için de ne kadar büyük bir tehdit olduğunu ortaya koydu. İşgal gücü 75 yıldır olduğu gibi, uluslararası hukuku çiğnemeye ve savaş suçu işlemeye devam ediyor.
Gazze’de son günlerde abluka şartlarının iyice ağırlaşmasıyla, 30 çocuk açlığa bağlı nedenlerle yaşamını yitirdi. BM verilerine göre Gazze'de halkın tamamına yakını düzenli gıda erişiminden yoksun. Halkın %71'i şiddetli açlık yaşıyor ve %64'ü açlığını çiğ yiyecek, hayvan yemi, yabani ot ve son kullanma tarihi geçmiş ürünlerle bastırmaya çalışıyor. İşgal ordusu meskun mahallerin yanı sıra tarım alanlarını da bombalayarak Filistin halkının temel yaşamsal ihtiyaçlarını gidermesini engelliyor.” denildi.
Filistin halkı açken Türkiye’nin işgal devletini beslediği vurgulanan açıklamada, Türkiye’den hareket eden gemiler ve kargo uçaklarının, Filistin halkına soykırım uygulayan işgal ordusunun kullandığı silahların aksamını, mühimmatın çeliğini, askeri kıyafetlerini ve gıda tedariğini sağladığı; Türk şirketlerinin İsrail’in elektriğini ürettiği, çimentosunu yolladığı; tüm bu ticaretin başını ise AKP yöneticisi veya destekçilerine ait olduğu; en çok devlet teşviği alan şirketlerin İsrail’le ticari ilişkilerde ön sıralarda yer aldığı söylendi.
Filistin halkı tüm unsurlarıyla, 100 yıldır olduğu gibi bugün de toprağına ve özgürce yaşama hakkına sımsıkı tutunuyor, bu uğurda elindeki sınırlı imkanlarla dünyanın en gelişmiş askeri güçlerine kafa tutuyor.” denilen açıklamada, bu tarihi utancın parçası olmak istemeyen Hollanda, Belçika, İtalya, İspanya, Kanada gibi ülkelerin mahkemeleri, parlamentoları da birer birer, İşgal Devletine dönük silah ve askeri malzeme satışını yasaklayarak soykırıma karşı fiili bir tavır aldığı, Malezya tüm limanlarını işgal devletine ait gemilere kapatmaya karar verdiği, Yemen’in tüm askeri imkanlarını seferber ederek Kızıldeniz’den geçerek Siyonist İsrail’e lojistik destek sağlayan gemileri engellediği Türkiye’nin ise soykırım sırasında İşgal devletiyle ticari ilişkilerini sürdürdüğü hatırlatıldı.
Filistin’de İşgale Son İnisiyatifi açıklamasını, “Tüm dünyada eşitlik ve özgürlük mücadelesinin tarafında olan bizler, koşulsuz Filistin halkının direnişinin yanındayız ve Filistin halkının tarihsel haklarını elde etmesi için yanında olmaya devam edeceğiz.
İşgal ve soykırım faili İsrail’e lojistik, ekonomik ve askeri destek anlamına gelen tüm faaliyetlere son verin!
Filistin halkının soykırım faillerine gıda ürünleri, askeri hammadde ve enerji kaynakları akışını derhal durdurun!
Savaş suçu işleyen bir devlete yaptırım ve tecrit uygulamak yerine ‘özel ticareti engelleyemeyiz’ bahanesine sığınmayın. Bu ilişkiyi kesmeme kararı politik bir tercihtir ve tarihe utanç vesikası olarak kaydedilecektir. Başta siyasi kurumlar, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri olmak üzere tüm kamuoyunu bu utanca karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz!
İsrail’le tüm ticari ilişkileri kesilsin! Soykırım faili İsrail’e askeri ambargo uygulansın!” çağrısıyla sonlandırdı.