İHD İstanbul Şubesi, "Ermeni soykırımı tanı, af dile, tazmin et" diyerek Ermeni soykırımının 109. yılında bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında 24 Nisan 1915'te 220 İstanbullu Ermeni'nin gözaltına alındığı, önce merkez hapishane olarak kullanılan Mehterhane'ye, ertesi gün Sarayburnu'na götürülerek orada kendilerini bekleyen bir gemiye bindirilip Anadolu'nun içlerine gönderildiğini; Ayaş'a götürülen 70 kişiden 58', Çankırı'ya götürülen 150 kişiden 81'inin katledildiği hatırlatıldı.
Söz konusu vahşetin İttihat ve Terakki Partisi ve onun tetikçi örgütü Teşkilat-ı Mahsusa aracılığı ve yerel halkın katılımıyla İzmit'ten Eskişehir'e, Kayseri'den Sivas'a, Erzurum'dan Van'a, tüm Anadolu'daki Ermeni varlığına, bütün tarihsel, kültürel, ekonomik ve sosyal dokusuyla birlikte son verildiği söylenilen açıklamada, Ermenilerin sadece canlarına kastedilmediği; mallarına, mülklerine tarihlerine de el konulduğu vurgulandı.
"Bu süreçte Kuzey Mezopotamya'nın en eski halklarından Süryaniler, Pontus ve Küçük Asya Rumları da soykırıma uğratıldı. Daha da önemlisi T.C devleti dünyanın en başarılı ve en uzun süreli soykırım inkârını gerçek kıldı, kurumsallaştırdı ve en geniş tabana yaygınlaştırdı. İnkâr o kadar başarılı oldu ki, bugün Ermeniler kendi memleketlerinde soykırıma uğradıklarını anlatmak bir yana binlerce yıllık varlıklarını bile kanıtlamak zorunda bırakıldılar" denilen açıklamada, Türk devletinin soykırımı inkar etmekle kalmadığını, soykırımı tartışmak isteyenleri de hukuk yoluyla cezalandırmak istediği hatırlatıldı.
Açıklama, "Geçtiğimiz ay sonuçlanan bir davada, yargılanan kişilere, soykırım anması nedeniyle, Türk Ceza Kanunu 301. Maddeden cezalar verildi. İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyeleri Eren Keskin ve Gülistan Yarkın aynı madde nedeniyle yargılanmaktalar. Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak, 2021 tarihinde yaptığımız soykırım anma açıklamamız, cezalandırılmak isteniyor. Bunun da Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu düşünüyoruz. Soykırımın inkârı, soykırımın sürdürülmesidir. İnkâra son verin. Bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte suçu kabul edin. Ancak o zaman nehirlerden akan, vadilerde üst üste yığılan, uçurumlardan atılan, denizlerde boğulan mezarsız ölüler hak ettikleri gibi, haysiyetlerine uygun şekilde gömülmüş olacak. Ruhları huzura erecek. Adalet yerini bulacak. Bu yüzden, bir kez daha, hiç bıkmadan soykırım! Tanıyın! Af dileyin! Tazmin edin" denilerek sonlandı.