22 Ocak'ta Samandağ'da müzik dinletisi ve sinevizyon gösterimi yapmak için bir araya gelen Yeni Demokrasi okuru liseli ve üniversiteli öğrencilerin etkinliği başlamadan polis keyfi bir şekilde saldırmış, gençleri işkenceyle gözaltına almıştı. Gözaltılar için, bugün Hatay İHD’de bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı İHD adına Mürsel Tonguç Salmanoğlu okudu. 22 Ocak günü Samandağ’da 16’sı çocuk 29 kişinin terör örgütü propagandası yaptıkları iddiası ile gözaltına alındığı özetlenerek, gözaltılarla ilgili derneğe 7 kişinin başvuru yaptığı söylendi. “Mağdurlar ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde; mağdurlar, Samandağ ilçesinde bir kafede müzik etkinliği olduğunu, o esnada çok sayıda polisin kafeyi bastığını, polislerin arama emrimiz var, gözaltı yapacağız dediğini fakat arama emrini ve gözaltı kararını göstermediklerini; sonrasında polislerin yumruk ve tekmelerle orada bulunan çoğu çocuk birçok kişiye şiddet uygulandığını; gözaltı esnasında bazı kişilerin yerlerde sürüklenildiğini, kimilerinin tekmelendiğini ve yumruklandığını, hakaretler edildiğini; gözaltı otobüsüne kapasitesinden fazla kişinin tıka basa doldurulduğunu, otobüs içinde nefes almakta zorluk çektiklerini, bunu dile getirmelerine rağmen kapıların açılmadığını, üstüne otobüsün içine biber gazı sıkıldığını, gözaltı sonrası direk hastaneye götürülmediklerini; TEM’de 8 saat soğuk ve karanlık bir odada ayakta bekletildiklerini, avukatlarını aramalarına izin vermediklerini, gözaltı esnasında fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını, gözaltında iken çocuklarını görmeye gelen ailelerden bazılarına ‘senin çocuğun terör örgütü mensubu’ diye söylemlerde bulunulduğunu, örneğin TEM de 18 yaş altı bir çocuğu almaya gelen anneye polisler tarafından ‘kızınız örgüt toplantılarına katılıyor, suç üzerine kalacak’ söylemleri yapıldığını, bunun sonucunda da annenin fenalaştığını, buna tepki verenlere ise hakaretler edildiğini, Hastaneye 8 saat sonra götürüldüklerini muayene esnasında muayene odasını polislerin genelde terk etmediğini, bazı doktorların darp raporunu usule uygun bir şekilde almadıkları ve ilgilenmedikleri…..gibi birçok hak ihlalini dile getirmişlerdir." diyerek yaşananları anlattı.
Açıklamada “Türkiye’de işkence suçunun kovuşturulması için yasadaki muğlaklık yerini korumaktadır. İşkence suçu nedeniyle yapılan suç duyurusu başvuruları ya çeşitli gerekçeler ile takipsizlikle sonuçlanmakta ya da daha az cezayı öngören ve zamanaşımına tabi olan ‘basit yaralama’, ‘zor kullanma sınırının aşılması’ ya da ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından soruşturulmaktadır." denildi.
Açıklama "Bizler insan hakları savunucuları olarak ilgili kurumlara Türkiye’nin taraf olduğu ve yükümlülüğü bulunduğu uluslararası sözleşmeleri hatırlatırız. Buradan ilgili kurumları gerekli soruşturmayı açmaya ve hak ihlallerinin yaşanmaması için ivedilikle gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz." denilerek sona erdi.
Mücadele Birliği/Antakya