27 yıl geçti Gazi Katliamı ve Gazi Ayaklanması yaşanalı. Gazi, 90’lı yıllarda yaşanan ne ilk katliamdı ne de son... Katliamlar devam ettiği gibi, halkın başkaldırısı, isyan ve ayaklanmaları da devam etti.
İstanbul Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 akşamı bazı kahvehaneler silahla tarandı, bir Alevi dedesi öldürüldü, beşi ağır olmak üzere 25 kişi yaralandı... Saldırının duyulmasıyla birlikte, mahalle halkı karakola doğru yürüyüşe geçti; polis halka ateş açarak bir kişiyi daha katletti.
13 Mart günü binlerce kişi Gazi Cemevi önünde toplandı. Cenazelerin verilmemesi üzerine kitle karakola doğru yürüyüşe geçti, polis yeniden ateş açtı, 15 kişi öldü...
Devletin bu katliamları halkı sokaklardan çekmek şöyle dursun, daha da öfkelendirdi. İstanbul Valiliği çareyi Gazi, Zübeyde Hanım ve Esenler Mahalleleri’nde sokağa çıkma yasağı ilan etmekte buldu. Ancak sokağa çıkma yasağına rağmen çatışmaların 14 Mart günü de devam etmesi üzerine mahalleye askeri birlikler sevk edildi... Burada 3 gün boyunca yaşananlar, halka gözdağı vermek ve yıldırmak için boy boy gazetelerde yayınlandı. Bir kere ayağa kalkmaya görsün yoksul halk kitleleri, kim evine döndürebilir ki geri...
Yaşadıkları tüm baskılar ve üzerine yaşanan saldırı ve katliam sadece Gazi Mahallesi’nde değil, İstanbul’un farklı emekçi semtlerinde de halkın öfkesinin patlamasına neden oldu. Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde de “cenazeler verilsin, sokağa çıkma yasağı kaldırılsın, gözaltılar serbest bırakılsın” diyerek sokağa çıkan halka ateş açılması üzerine 5 kişi hayatını kaybetti. İstanbul yoksul halkları taleplerinin yerine getirilmesinin ardından evlerine döndü.
Devletin bir yönetme şekli olan katliamlar hızını kesmeden bugün de devam ediyor. Katliamlarla dolu tarihimizde Mart ayını “anmalar ve ayaklanmalar” ayı haline getiren Gazi’nin yanı sıra Beyazıt, Halepçe ve Kızıldere katliamları... Alevi, Kürt halkı, öğrenci, devrimcilere yönelik her saldırı, her katliam, halkları sindirmek şöyle dursun, öfkeyi daha da biledi, aradaki kan denizini daha da büyüttü...
Varılacak yere kan içinde varılacaktır
Ve zafer artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
Tırnakla sökülüp koparılacaktır!