13 Mart 1982’de faşist cunta tarafından İzmir Buca zindanında katledilen üç genç komünist işçinin -İbrahim Ethem Coşkun, Seyit Konuk, Necati Vardar- idam edilmesinin 40. yıl dönümündeyiz.
Sınıfının kurtuluşu adına devrim için savaştıklarını ve devrim için ölmeye hazır olduklarını her yerde haykıran, idama dimdik yürüyen, sınıf düşmanlarının yüreklerine korku salan üç komünist işçi.
Yoksul, emekçi ailelerin çocuklarıydılar, işçiydiler. Disiplin, kararlılık ve cesaretleri ile herkesi etkilediler. Tariş direnişinde en önde savaşan, yaralanan, işçi sınıfının özgürlüğü için gözünü budaktan sakınmayan, en zorlu görevleri alıp bunları büyük bir tevazu ve coşku içinde yerine getiren komünist işçiydiler. Gençliğin komünist saflarda örgütlenmesi için de büyük emekler verdiler. Faşizme karşı anladığı dilden konuşulması gerektiğini kavrayan yoldaşlarımız düşmana karşı harekete geçmekte tereddüt etmediler ve devrim davası uğrunda hayatlarını verdiler.
1959’da Antep’te doğan ve lise yıllarında THKO taraftarı olan İbrahim Ethem Coşkun ayrışma sürecinde THKO/MB’den yana tutum aldı. 1977’de THKO/MB tarafından aktif olarak öğrenci gençlik komitesinde yer aldıktan sonra, işçi çalışmasında görev almak üzere İzmir’e gönderildi. 1979-1980 arasında işçi sınıfını örgütleme çalışmaları içinde yer alırken, Birleşik Bağımsız Maden İş Sendikası’nın kurulmasında aktif görev aldı. Fabrikada işyeri temsilciği yapmasının ardından, İzmir işçi komiteleri temsilciğine seçildi. MHP’li bir faşistin cezalandırılmasında aktif görev aldıktan sonra tutsak düştü. Onca işkenceye rağmen her yerde coşkulu ve militan bir devrimci tutum takındı. 1982’de Buca zindanında idam edildi.
Necati Vardar Urla’da doğdu, genç yaşlardan itibaren devrimci mücadeleye atıldı. İzmir’de Tariş Üzüm işletmelerinde devam eden eylemlerde yer aldı. Burada Emeğin Birliği ile tanıştı ve işçi birliği programını kabul ettikten sonra hareketin militan bir savaşçısı oldu. BMC fabrikasında hareketin komsomol çalışmasına kabul edildi. Çamdibi fabrikasında çalışırken, işçi örgütlenmeleri ve komsomol faaliyetleri yürüttü, gençlik çalışmalarında aktif rol aldı. Yoldaşları ile birlikte MHP’li bir faşistin cezalandırılmasının ardından tutsak düştü. İşkenceciler onu yıldıramadı. 1982’de Buca zindanında idam edildi.
Seyit Konuk, 1958 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak Tokat’ta doğdu. 18 yaşından itibaren THKO/MB saflarında örgütlü mücadeleye katıldı. Örgütlü mücadeleyi işçi sınıfının içinde sürdürmek için İzmir’e geldi. Burada Tariş üzüm işletmelerinde çalışmaya başladı. Kısa zamanda işçiler arasında öncü bir işçi haline geldi ve Tariş direnişi sırasında yaralandı. THKO/MB’nin işçi komitesi üyesi ve fabrika sorumlusuydu. Tariş’te işten atıldıktan sonra sanayide çalıştı, Bağımsız Maden-İş ve İplik-İş Sendikalarının örgütlenmesinde sorumluluk aldı. Mart 1980’de hareketin işçi komitesinde yer alırken, iki MHP’li faşistin cezalandırılmasında aktif görev aldıktan sonra eyleme katılan yoldaşları ile yakalandı ve tutsak düştü. İşkencelerden başı dik çıktı. 1982’de Buca zindanında idam edildi.
Genç komünist işçi yoldaşlarımız yargılanırken, karar duruşması 1 Mayıs’a denk gelince, mahkeme heyetini 1 Mayıs’ı selamlamak için ayağa kalkmaya çağıracak kadar inançlı ve cüretli insanlardı. “Savaşsız, sömürüsüz bir dünya için savaştık, onun için ölüyoruz. Biz bu davaya baş koyduk. Başımız devrime, halkımıza ve partimize feda olsun”, “Kahrolsun Faşizm! Yaşasın Kürt ve Türk Halklarının mücadele birliği! İdamlar bizi yıldıramaz! Hoşça kalın, elveda yoldaşlar.” oldu son sözleri. Kendi idam sehpalarını kendileri tekmeledi. Bu devrimci cüret ve iradenin timsali bugün işçi sınıfının kurtuluşu için dövüşen tüm genç komünistlere ve genç işçileri örnek olmaya devam ediyor.