Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, Mezopotamya Ajansı'nın (MA) Ankara bürosu polis tarafından basıldı. Büroda polis araması devam ederken, MA ve JINNEWS muhabirlerinin evlerine de baskın düzenlenerek 11 kişi gözaltına alındı.
Ankara, İstanbul, Amed, Van, Urfa ve Mardin’de de muhabirlerin evleri basılarak gözaltına alındılar. Polisler, evlerde bulunan bilgisayar, not defterleri, gazete, Kürtçe dergi, kimlik kartı ve 100’ü aşkın kitaba el koydu.
MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever'in de İstanbul'daki evine baskın yapıldı, çok sayıda kitaba el konuldu. Operasyonda, 45 günlük bebeği olan Jinnews muhabiri Zemo Ağgöz de gözaltına alındı, evinde bulunan bilgisayar, tablet ve telefon gibi dijital malzemelere el konuldu.
Baskınlarda gözaltına alınan gazeteciler ters kelepçeyle yere yatırıldı, silah doğrultuldu, tehdit ve hakaretler savruldu. Gazetecilerin kitlenin içinde darp edilerek, başeğdirilerek polis aracına götürülme görüntüleri tüm burjuva medyaya servis edildi. Gözaltındaki gazetecilere avukatlara görüşme yasağı ve dosyaya gizlilik kararı verildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü gözaltı gerekçesini, “halkı kin ve düşmanlığa sevk edici içerikte haber yaptıkları” olarak açıkladı; 14 kişi hakkında daha gözaltı kararı bulunduğunu söyledi.
Gözaltına alınan gazeteciler; Diren Yurtsever, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, Habibe Eren, Öznur Değer, Derya Ren, Deniz Nazlım.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) yaptığı açıklamada Sansür Yasası’nın ilk hedefinin Özgür Basın olduğunu söyledi.
Açıklamada “Kürt basınına yönelik bu tür operasyonlar, gazetecileri susturma ve gerçekleri karartma operasyonlarıdır. Kürt karşıtlığı ve düşmanlığında sınır tanımayan iktidar, savaş gerçekliğini tüm çıplaklığıyla halka ulaştıran Özgür Basın gazetecilerini asla susturamayacaktır. ‘Gerçekler Asla Karanlıkta Kalmayacak’ geleneğinden gelen Özgür Basın çalışanları, ne dün ne bugün hiçbir baskıya boyun eğmemiştir; hakikat uğruna gazetecilik faaliyetlerini ısrarla yürütmüştür. Apê Musa, Gurbetelli Ersöz, Deniz Fırat, Cengiz Altun, Ferhat Tepe ve Nagihan Akarsel’den gücünü alan, onların kararlılığıyla mesleklerini sürdüren Kürt gazeteciler, ‘basın soykırımına’ karşı direnecektir, hiç susmayacaktır. Gerçeğin kalemini kırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 1990’lı yıllarda bombalama ve katletmelerle susturamadığınız Özgür Basın’ın gerçeklerin sesi olmasının önüne geçemeyeceksiniz.” denilerek tüm gazeteci ve meslek örgütleri Kürt gazetecilere yönelik bu operasyona karşı ses çıkartmaya çağrıldı.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) da yazılı bir açıklama yaparak, polis şiddetine ve gazetecilerin hedef alınmasını protesto etti, “‘Baş eğmeyen gazeteciler’ gözaltına alındı” dedi. Açıklamada “Gazeteciler sadece işlerini yaptıkları için tutuklanıyor. Saldırılar, gözaltılar, tutuklamalar, baskı ve işkenceler, gazetecilerin mücadelesini durdurmaya, gazetecilik mesleğini kriminalize etmeye yöneliktir. Gözaltına alınan gazetecilere ters kelepçe ile işkence yapıldı ve Ankara'da gözaltına alınan Gazeteci Zemo Ağgöz’ün 45 günlük bebeği de aç bırakıldı.
Amaçlarına ulaşamayacaklar!
Her seferinde olduğu gibi, bir kez daha gazetecilerin sesini kesemeyeceklerini yineliyoruz. Baskı politikalarıyla amaçlarına ulaşamayacaklar. Özgür basın bu saldırılara karşı baş eğmeyecek ve mücadelesini sürdürecektir. Gazeteciler gerçekleri ve hakikati yazmaktan vazgeçmeyecek. Kadın gazeteciler asla geri adım atmayacak ve arkadaşlarının kalemini yerde bırakmayacaklar.” diye vurgulandı.
Biz de bir kez daha hatırlatalım: Başeğmeyeceğiz, haberlerimizi, yazılarımızı özgürce yayınlamaya, paylaşmaya devam edeceğiz!