İzmir'de Birleşik Mücadele Güçleri ve Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Örgütü 20 Kasım Pazar günü saat 18:30'da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde Rojava'ya dönük saldırıları protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirmek istedi.
Basın açıklaması öncesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünü ve kitlenin bekleyişini sürdürdüğü sokağın giriş çıkışını kapatan polis sokağa giriş ve çıkışlara da izin vermedi ve bazı basın mensuplarının da sokağa girişini engelledi.
HDP İl Eş Başkanları ile görüşen polisin sadece il binası önünde yapılacak bir basın açıklamasına izin verileceğini söylemesi üzerine basın açıklaması HDP İzmir İl Binası önüne alındı. Kitle HDP İzmir İl Binası önüne sessiz yürüyüş gerçekleştirdi. İl Binası önüne gelindiğinde polis kitlenin bina içerisine alınmasını, sadece eş başkanların kapının önünde kalmasını istedi. Kitlenin bina içerisine girmeyi kabul etmemesi üzerine polis kalkanlar, coplar ve biber gazıyla kitleye saldırdı.
Saldırı esnasında birçok kişi yaralanırken, bina içerisine zorla sokulan kitle "Kobanê Düşmedi Düşmeyecek", "Bijî Berxwedana Kobanê", "Rojava'da Düşene Dövüşene Bin Selam", "Kobanê Umuttur Umut Dimdik Ayakta" sloganları atarak saldırıyı protesto etti.
Saldırının sona ermesinin ardından HDP ve BMG adına konuşma yapan HDP İzmir İl Eşbaşkanı Çınar Altan bir konuşma gerçekleştirdi. "Bugün burada BMG ve HDP adına okuyacağımız basın metni saldırı esnasında yırtıldı, bu önemli değil, bizim her zaman söyleyecek sözümüz var. Bizler, bugün, burada, bu açıklamayı gerçekleştirme iradesi ortaya koymuş onurlu insanlarız, bu ülkenin en onurlu insanlarıyız, bu onurlu insanların sesinin dışarıyla buluşmasını engellemeye çalışıyorlar. Hakikati burada bu naylondan, plastikten kalkanlarla, coplarla engellemeye çalışıyorlar. Bu saldırıları çok defa gördük, çok defa yaşadık, ama hiçbir zaman mücadele etmekten vazgeçmedik. Öncelikle bunu bir yanımıza koyalım." dedi.
"Bizi zorla, kalkanlarla il binamıza koyanlar bir şey kazandıklarını zannediyorlar." diyen Altan, bir hafta önce Taksim'de gerçekleşen bombalı saldırıdan sonra amaçlanan şeyin Rojava'ya dönük saldırılarla birlikte belli olduğunu söyledi.
Kuzeydoğu Suriye'ye saldırmak için bahane arayan devletin 19 Kasım gecesi Rojava halklarının üzerine bomba yağdırmaya başladığını vurgulayan Altan "Böylesi bir katliama geçit vermeyeceğimizi her yerde söyledik ve bugün de bunu söylüyoruz. Kobanê düşmedi, ama onun düşmesinden medet umup kendi iktidarını bu şekilde sürdürmek isteyen bir siyasi iktidar var. Halklar nezdinde hiçbir meşruiyeti yok. Bu kirli oyunu, bu işgali, bu saldırıyı her yerde teşhir edeceğiz. Hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğiz. Bugün burada yaşananlar onların kendi rezilliğini, kendi sıkışmışlığını örtme çabasıdır. Bugün buradan çıkışımızı engelliyor olabilirler, ama yarın, diğer gün, her yerde hakikati haykırmaya devam edeceğiz. Oradaki halkların özgürlüğü için, katliamın önüne geçmek için bu mücadeleyi daha fazla büyütmemiz gerekiyor. Bu mücadeleyi büyütmenin sorumluluğu hepimizindir." dedi.
Açıklama bitiminde polis kitlenin toplu şekilde çıkmasına izin vermedi. Bina içerisinden çıkışlar tek tek yapılırken, bina dışında bekleyen avukatların beklenmesi de engellenmek istendi. Kitlenin tamamının binadan çıkışıyla eylem sona erdi.