Gençlik dinci faşizme karşı ayakta. Kadınlar ayakta. Geniş işçi ve emekçi kesimler ayakta. Tüm baskılara rağmen dimdik üzerine yürüyor dinci faşist iktidarın.
19 Mart'ta sokak gösterileriyle başlayıp kısa sürede bir halk ayaklanmasına dönüşen devrimci kitle eylemlerinden sonra bazı siyasal hareketlerin “devrimci odak” ya da “devrimci merkez” yaratmaktan, bunun acil bir sorun olarak gündeme geldiğinden söz etmeye başladıklarını görüyoruz.
Halk ayaklanması devam ediyor. Ara sıra hız keser gibi görünse de bu kimseyi aldatmasın; milyonlarca insanı sokaklara döken koşullar olduğu gibi orta yerde duruyor ve üstelik şiddetlenerek. Emekçi sınıfların, gençliğin, kadınların, Kürt halkının dinci faşist iktidara karşı ve açlık, yoksulluk üreten, bunu en uç noktalara kadar getiren sömürücü düzene karşı öfkeleri katlanarak büyüyor.
19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın önce gözaltına alınıp arkasından tutuklanmasıyla başlayan, giderek bütün Türkiye'ye ve kısmen de Kürdistan'a yayılan bir halk ayaklanmasına dönüşen devrimci kitle gösterileri, önemli ölçüde geri çekildi.
Başta gençlik olmak üzere devrimci kitlelerin, yoksul, ezilen halkların ayaklanması olağanüstü bir hız kazanarak sürüyor. Olaylar, artık saat saat gelişiyor ve bu hıza yetişmek mümkün değil. Her sınıf, her toplumsal kesim kendi çıkarlarına uygun bir çıkış yolu arıyor.