İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi 22 Ocak 2025’te üç aylık Marmara cezaevleri hak ihlalleri raporunu açıkladı.
6 Şubat Samandağ Deprem Koordinasyonu, bugün pazar yerinde bir basın açıklaması ve bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. “Unutmayacağız Affetmeyeceğiz, Hesap Soracağız. Ma Rıhna Nıhna Hon” pankartı ile yapılan basın açıklamasında;
26 Ocak Pazar günü Atina’da onbinlerce kişi, 2023 yılında meydana gelen ve 57 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının kurbanları için adalet talebiyle parlamento binası önünde eylemde idi. “Unutmayacağız” ve “Oksijenim yok” gibi pankartlar...
Çağrı İş Sendikası, örgütlü oldukları Telus Digital firmasında yetki aldıklarında patronlar itiraz etmiş, İzmir'de 16 işçiyi işten çıkarmıştı. Çağrı İş Sendikası, Telus Digital'in en büyük müşterilerinden olan TikTok'un Genel Merkezi önünde...
Hatay’da Mücadele Birliği Platformu’nun da bileşeni olduğu Suriye Halklarıyla Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Suriye'de yaşanan katliamlara karşı Samandağ'da saat 13.00’te Avrupa'daki Alevi dernekleriyle eş zamanlı basın açıklaması...
Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu düzenlediği F Oturmasının 670.sini Besra Yalçın için gerçekleştirdi.
Vefa Serdar ölümsüzleşmesinin 4. yılında yoldaşları tarafından İstanbul Karaca Ahmet Mezarlığı'nda mezarı başında anıldı.
Bir kez daha kârın her şey, insan hayatının hiçbir şey olduğu bir facia daha yaşadık. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de gece saatlerinde yangın çıktı, 66 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda yaralı var ve ölü sayısı her an...
Mücadele Birliği Platformu, ESP ve Kaldıraç Hareketi 18 Ocak Cumartesi günü "Emperyalist Savaş ve Devrimci Çözümler" başlığıyla Halkevleri Adana Şubesinde panel gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak Mücadele Birliği adına İbrahim Dursun, ESP...
Genel-İş Sendikası, Seyhan Belediyesi önünde 20 Ocak Pazartesi günü düzenlediği basın açıklamasıyla, belediye işçilerinin haklarının Toplu İş Sözleşmesi'ne (TİS) uygun şekilde korunması ve uygulanması için çağrı yaptı.
Siyonist İsrail devletinin Filistin halkının mücadelesi karşısında geri adım atmasının sonucunda Filistin halkı, Gazze’de, işgal altındaki bölgelerde ve Batı Şeria’da sokaklara çıktı. Gazze halkı 15 aydır süren tüm saldırılara rağmen savaşta geri...
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkezi Bilgi Departmanı 18 Ocak günü bir açıklama yayınlayarak “Gazze'nin Filistin'i savunmak için gösterdiği kararlılık ve fedakarlıklar soykırım savaşını ve etnik temizliği durdurdu”ğunu söyledi....
HBDH Yürütme Komitesi, Rojava’ya yönelik saldırılara dair bir açıklama yayınladı ve “Rojava Devrimi'ni Sahiplenelim. Faşist İşgalcilere Geçit Yok!” dedi. HBDH’ın açıklaması şöyle:
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’nde tutsak olan Taylan Turunç'un tahliyesinin 5 kez ertelenmesine ilişkin 18 Ocak günü İHD İstanbul Şubesi'nde basın açıklama yaptı. "Taylan Turunç'a özgürlük İdare ve Gözlem...
Agos Gazetesi’nin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 18. yıldönümünde ailesi, sevenleri, meslektaşları ve insan hakları savunucuları tarafından katledildiği yerde yüzlerce kişiyle anıldı.
13 Şubat günü, sıklıkla duyduğumuz bir maden göçüğü haberi geldi Erzincan’dan. İliç ilçesinde bir altın madeninde devasa ölçekte bir toprak kütlesi kayması oldu. Bakanın açıklamalarına göre 400 bin kamyonun ancak taşıyabileceği bir toprak kütlesi işçilerin üzerine akıp gitti. 9 işçi toprak altında.
Çiftçilerin, mevcut hükümetlerin tarım politikalarını protesto eylemleri bütün bir Avrupa'ya yayıldı dersek abartmış mı oluruz? Hayır, abartmış olmayız; hatta gerçeğin, olgunun tümünü tam olarak ifade etmiş olduğumuzdan bile şüphe edebiliriz.
Daha doğru bir ifadeyle söylemek gerekirse, “çekilmek zorunda kalacak mı?” diye sormak lazım. Çünkü, hiç bir emperyalist güç, zorunlu kalmadıkça, işgal ya da ilhak ettiği topraklardan kendi istek ve iradesiyle çekilmez.
Hepimizi tarifsiz bir acıya ve dehşete düşüren o korkunç 6 Şubat gecesinin üzerinden tam bir sene geçti. Ne ölümüze ağlayabildik, ne dirimize sevinebildik. Tarifi gerçekten çok zor bir durum. Her gün yeniden ve yeniden yaşadığımız korkunç bir acı.
Tamı tamına yirmi iki yıldır yanıtı aranan bir sorudur bu. Daha doğrusu, birkaç gün öncesine kadar durum böyleydi.
Artık değil.
Şimdiki bunak ABD Başkanı Biden'den önceki Devlet Başkanı D.Trump, bir seçim toplantısında yaptığı konuşmayla bu soruyu ortadan kaldıran bir açıklama yaptı. Önce Trump'ın ne dediğine bakalım. Şöyle:
Sosyal reformist partilerin, eşik atlayarak sosyal şoven partilere dönüşmeleri, Genelkurmay ve faşist devletle ittifaklarını açıktan ilan etmeleri; Cumhuriyet'in sınırlarını koruma “kararlığı”nı ifade etmeleri bu sorunu bir kez daha gündeme getirmeyi zorunlu kıldı.
Faşist devlet işçi sınıfının, emekçilerin, Kürt halkının büyüyen mücadelesinin önünü alabilmek için saldırılarını yoğunlaştırmış durumda. Bu savaşın en sert yaşandığı cephelerden biri de zindanlar cephesi.
İç savaş da dış savaşlar gibidir ve benzer sonuçlara yol açar. Türkiye ve Kürdistan'da süren uzun iç savaş, toplumda çürüyen, bozulan, yozlaşan her şeyi yüzeye çıkardı. Sınıf savaşında burjuvazi ile proletarya arasında kalan ara tonların gerçek renkleriyle ortaya çıkmalarını sağladı.