Yeniden Merhaba

Rojava'da gazeteci arkadaşlarımız Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin'in TSK tarafından hedef alınıp İHA ile vurularak katledilmesi üzerine MKGD, DFG Derneği ve Basın İş'in çağrısıyla 21 Aralık günü Şişhane Meydanı'nda basın açıklaması yapılacaktı. Basın açıklamasından 20-25 dakika önce gazeteci arkadaşlardan bir kısmıyla alandaydık.

Polis hemen bizi alandan kaldırıma doğru yönlendirirken bir yandan da kimliklerimizi aldı. Bir anda etrafımız iki sıra kalkanlı çevik kuvvet polisleriyle çevrilerek ablukaya alındık. Eylemin yasaklandığı ve dağılmamız yönünde polis anonsu geçmeye başladığında, çoğunluğu gazeteci 20-25 kişi tamamen kaldırımda duvara sıkıştırılmış durumdaydık. Polisin daha da sıkıştırması ve gözaltına almaya çalışması üzerine "Özgür Basın Susturulamaz", "Nazım, Cihan Ölümsüzdür", "Direne Direne Kazanacağız" sloganları atmaya başladık. Bir arkadaşımızın basın açıklaması için getirdiği katledilen arkadaşlarınızın da fotoğraflarını da bir kaçımız elimize almıştık. Polis çok şiddetli bir şekilde saldırarak çok sayıda kişiyi işkenceyle gözaltına aldı. 7'si gazeteci olmak üzere 9 kişi tutuklandı. Gerekçe, meslektaşlarımızın "PKK-YPG terör örgütü üyesi oldukları ve haklarında arama kararının bulunması" idi.

Fakat şunu defalarca yaşayarak gördük ki, ikametgahı belli, çalıştığı yer belli olan her gün yüzlerce polisin bulunduğu alanlarda haber takip eden arkadaşlarımız bir gece evleri, çalıştığı basın kurumu basılarak "hakkında yakalama kararı bulunduğu" gerekçesiyle gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.

Şişhane'deki şiddetli polis saldırısı 7'si gazeteci 9 kişinin tutuklanması, İstanbul Barosu'na dava açılması ve ard arda gelen benzeri saldırılar, iktidarın Suriye'deki katliamının üstünü örtmek, Rojava'ya yönelik saldırıların önünü açmak; emperyalistlerin Suriye'deki planlarına ortak olup buradan pay kapma çabalarına ilişkin bilgilerin aktarılmasını önlemek; işçi ve emekçilere her gün daha fazla yoksulluk ve açlık dayatılması; devrimcilere, Kürt halkına, kadınlara, gençlere yönelik saldırıların giderek arttığı, belediyelere kayyumlar atandığı, adli suçlulara cezasızĺık politikaları uygulandığı bir süreçte, bu gerçekleri dile getirenlere göz dağı vermekti. Onlara destek olanlara, bu sisteme karşı olan her itirazın devlet şiddeti ve tutuklanmayla sonuçlanacağı mesajı vermek, topluma gözdağı vermekti..

İktidar bu mesajın güçlü olması için tutuklamalara devam etti. Yine ilk saldırı gazetecilere yapıldı ve 6 arkadaşımız tutuklandı. Ardından devrimcilere yönelik saldırılar ve tutuklamalar geldi. Bir de iktidarın bitmeyen kabusu Gezi Ayaklanması yine gündemde. Gezi Ayaklanması'na katılanlara yönelik soruşturma ve tutuklamalar devam ederken, yayın kuruluşları da mercek altına alındı, Gezi Ayaklanması hakkında olumlu yayın yapanların tespit edilmesi süreci başlatıldı.

Tüm bu baskılara karşı devrimciler, Kürt halkı, hak arayan işçi ve emekçiler, kadınlar, gençler haykırmak için alanlarda buluşmaya devam ediyor.

Bizler de gazeteciler olarak işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların sesi olmaya, mesleğimize ve onurumuza sahip çıkmaya ve gerçekleri söylemeye, belgelemeye işçi ve emekçilere, halklara ulaştırmaya devam edeceğiz.

Serpil Ünal