Faşist TC devleti, uzunca bir süredir Güney Kürdistan'ı işgal planları yapmaktaydı. Efrin işgalinden sonra bu niyetini "güvenli bölge oluşturma" adı altında daha sıklıkla dile getiren TC, "Misak-ı Milli sınırları" olarak gördüğü yerlere işgal saldırısı başlatmakla bu hayalini gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor.
Xakurke ve Bradost'ta köyleri bombalayan TC ordusu yerel halktan bir çok insanı katletti. KDP yönetiminin de işgale çanak tutmasıyla bölgeye yerleşen TC devleti, Ertuş Taburu'nu KDP'nin kendisine terk ettiği Kanimasi Tepeleri'ne konuşlandırmış durumda.
Uçaklarla bombardıman yaptıktan sonra askerlerini köylere yerleştiren TC ordusunun, yerleştiği yerlerle sınırlı kalmayıp, tuttuğu alanları genişletmeye çalışacağı görülüyor. Şu ana kadar sınırdan 35 km kadar içeri girmiş olan ordunun ağır zırhlılar eşliğinde Xinere bölgesine ilerlemek isteyeceği bildiriliyor.
Kürt Halkı ise kayıplarına rağmen işgal harekatına karşı koymaya devam ediyor. Kimi yerlerde halk işgalcilere karşı canlı kalkan oluyor, kimi yerlerde ayaklanıyor ve kimi yerlerde de savaşıyor.
Ekonomik ve siyasi kriz içinde olan Türkiye tekelci kapitalizmi bir işgal harekatıyla bu durumdan kurtulmaya çalışıyor. Ancak biliyoruz ki, bu işgal girişimi, Türkiye tekelci kapitalizminin yapısal krizini hafifletmek şöyle dursun daha da derinleştirecektir.
Türkiye ve K.Kürdistan'daki tüm devrimci güçler, işçi sınıfı ve emekçiler, kadınlar, gençler, bu işgal harekatına karşı çıkmalı, devrimi yükseltmelidir. Ancak halkların mücadele birliği ve devrimle savaş önlenebilir ve emekçi halklar gerçek özgürlüklerine kavuşabilirler.