Gazetecileri tutukla, gazeteleri, web sayfalarını kapat, yasakla, yayın yasakları getir, sosyal medya hesaplarını kapat, kullanıcılarını gözaltına al, tutukla…
Gerekçe?
İşlenen suçları, yapılan işlemleri, yaşanan olayları kimse duymasın, bilmesin… Kendi medyamızdan yarattığımız toz pembe, başarıdan başarıya koşan ülkemiz ve hükümetimiz hakkında olumsuz tek bir imaj yansımasın içeriye ve dışarıya. Es kaza ülkede gerçekte neler olduğunu öğrenen çıkarsa da hesap sormaya, ayaklanmaya kalkarsa halklar?
Geçtiğimiz haftalarda Van’da iki köylünün helikopterden atılması haberi yayılmıştı her yana. Görgü tanıkları olayın nasıl olduğunu anlatırken, Osman Şiban ve Servet Turgut’un hastane raporları da bunu doğruluyordu… Peki Van’da böyle bir olayın yaşandığını neden ve nasıl duyduk?..
Bu sabah Mezopotamya Ajansı (MA) Van Bürosu ve Jinnews muhabirlerinin de aralarında olduğu 4 gazetecinin evi polis tarafından basıldı. Ve MA muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ile gazeteci Nazan Sala gözaltına alındı. Baskınlarda, gazetecilerin fotoğraf makinelerine, kamera ve teknik malzemelerine el konuldu.
Kimdi bu apar topar sabah baskını ile gözaltına alınan gazeteciler?
“Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerler tarafından 11 Eylül’de gözaltına alındıktan 2 gün sonra yoğun bakım ünitesinde ortaya çıkan Osman Şiban ve Servet Turgut’un helikopterden atıldıklarına dair hastane raporu ve olaya dair bilgileri kamuoyunun gündemine getir”en dört gazeteci…
İlk olarak 13 Eylül'de olayı kamuoyunun gündemine getirdiler. 16-17 Eylül tarihlerinde ise, Osman Şiban ve Servet Turgut’un uğradığı işkence ve darp raporlarını paylaşarak yaşanan işkenceyi paylaştılar halklarla. Ve Osman Şiban’ın hastanede çekilmiş ve gözleri kan çanağına dönen fotoğrafını, 23 Eylül’de de Servet Turgut’un yoğun bakımdaki fotoğrafını paylaştılar…
Gazetecilerin yazdıkları, belgeledikleri, anlattıkları valiliğin “kaçarken kayalıktan düştüler” açıklamasıyla hiç uyuşmuyordu. Kaldı ki alanı da görüntüleyerek bölgenin kayalık değil samanlık olduğunu belgelemişlerdi.
Uzun lafın kısası, devletin elleriyle yaptığı ve örtbas ettiği katliam ve işkenceyi ortaya çıkaran dört gazeteci, evleri basılarak gözaltına alındı ve her tür gazetecilik araç gereçlerine el konutlu. Dosyalarına kısıtlılık kararı getirilerek 24 saat avukat görüş yasağı verildi.