30 Ekim-9 Kasım tarihleri arasında Dersim Aliboğazı Vadisi’nde TKP/ML-TİKKO güçlerine yönelik operasyonda, TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı Üyesi Cumhur Sinan Oktulmuş (Deniz) komutasındaki bir TİKKO gerilla birliği aralıksız bombardımana maruz kalmıştı. TKP/ML MK-SB yaptığı açıklamayla TKP/ML ve TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı Üyesi Cumhur Sinan Oktulmuş’un (Deniz) ölümsüzleştiğini açıklamıştı.
Devlet, bu operasyonda tanınmaz şekilde bir erkek gerilla cenazesi ele geçirdiğini söylemiş, tamamen yanmış ve tanınmaz halde olduğu için kimliğinin tesbit edilemediğini bildirmişti. 16 Kasım günü cenazenin teşhisi için Ferdi Tosun ve Cumhur Sinan Oktulmuş’un aileleri DNA eşleştirmesi için Malatya Adli Tıp’a çağrıldı. 20 Kasım Cuma sabahı ise Tunceli Jandarma Komutanlığı Ferdi Tosun’un ailesini arayarak “DNA eşleşmesi ile adli tıpta bulunan cenazenin Ferdi Tosun olduğu” bilgisi verildi...
Aile cenazeyi teslim almak istediğinde de DNA eşleşmesi yapılmadığı, “yanlış bilgilendirme yapıldığı” söylendi...
Konuyu haberleştiren, Ferdi Tosun'un ölümsüzleştiği haberini duyuran Yeni Demokrasi gazetesi, “Açıktır ki faşist diktatörlük aileleri de kullanarak kamuoyunu manipüle edecek bir süreci her türlü yol ve yöntemle hayata geçirmektedir. Yapılan habere dair geçilen bilgi, ailelere yönelik psikolojik işkence olduğu gibi, devrimci kamuoyuna ve devrimci basına yönelik de bir psikolojik savaş argümanıdır” diyerek açıklama yaptı.
Aynı zamanda Adli Tıp Kurumu, DNA sonuçlarını açıklamayarak Erol Volkan İldem, Ali Kemal Yılmaz ve Gökçe Kurban’ın cenazeleri de aylardır bekletilerek aileler adeta işkence yapılıyor.