Dün DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında 22 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Gece saatlerinde gözaltına alınan Leyla Güven, bugün tutuklanarak Diyarbakır T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürülmüştü. Ancak müvekkillerine ulaşamayan avukatları, uzun uğraşılar sonucu Leyla Güven'in bilgi verilmeden apar topar Elazığ E Tipi Cezaevi'ne sürgün edildiği öğrenildi.
Leyla Güven'in tutuklanması, pek çok yerde eylemlerle protesto edildi. İstanbul Aksaray Metro önünde yapılmak istenen basın açıklamasına saldıran polisin engelli olan HDP Milletvekili Musa Piroğlu'nu tekerlekli sandalyesinden düşürmesi ve yardım edilmesine izin vermemesi, en az Leyla Güven'in tutuklanması kadar öfke uyandırdı.
DBP'liler, Federe Kürdistan’da yaşananlar ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in tutuklanmasını protesto için bir basın açıklaması yapmak istemişti. Ancak alanın valilik kararı ile eyleme yasak olduğunu söyleyen polis toplananlara saldırarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Kısa bir süre sonra HDP İstanbul il binası önünde bir araya gelen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul İl Örgütü, Aksaray’da yapmalarına izin verilmeyen açıklamalarını yaptı. Kürtçe “Zaman Özgürlük Zamanı. Ölsün Kardeş Kavgası” pankartı açılırken, sık sık “Leyla Güven Onurumuzdur” ve “Siyasi Tutsaklar Onurumuzdur” sloganları atıldı.
Açıklamada konuşan HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Aksaray’da yapmak istedikleri eyleme polis saldırısında çok sayıda kişinin darp edilerek gözaltına alınmasını protesto ederek “Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz” dedi. Leyla Güven’in gözaltına alınmasına ve Federe Kürdistan bölgesinde yaşananlara değinerek, “Bu kardeş kavgasına bir an önce son verilmeli. Oturup ulusal birlik tartışılmalı. Ulusal birliğin sağlanması için yan yana gelmeliyiz” diye belirtti.
Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz Kürtçe ve Türkçe yaptığı konuşmasında “Varlıklarını Kürt halkına düşmanlık üzerinden devam ettiriyorlar. Bu nedenle sonuna kadar saldırıyor, düşmanlık ediyorlar” dedi.
İmralı’da başlayan tecridin bütün cezaevlerine yayıldığını söyleyen Aydeniz, cezaevlerindeki açlık grevlerine ses verme ve tecridi kırma zamanı olduğunu belirtti.
Tarihi bir süreçten geçildiğini belirten Aydeniz, “Kürt halkının kazanımlarını korumanın ve büyütmenin kalıcı hale getirmenin tek yolu ulusal birliği korumaktan geçiyor. Kürtler statüsüz yaşamak istemiyor. Kürtlerin Türkiye’de verdikleri mücadele Türkiye demokrasisi için vazgeçilmezdir. Eğer demokratik bir zemin oluşturulmak isteniyorsa burada sessiz kalınmamalı. Kürtlere düşmanlaştırılmaya karşı yapılan tahriklere kapılmamalıdır. Gün özgürlük için bir araya gelme günüdür. Gün tecridi kırma günüdür” diye konuştu.
Son olarak söz alan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, Güven’in tutuklanmasının ülkedeki herkesin tutuklanması anlamına geldiğini belirterek, “Ne Leyla Güven diz çöker, ne biz geri çekiliriz . (...) Hiçbir kavgadan kaçmadık, kaçmaya niyetimiz yok. Onların peşindeyiz, bugün bu saldırıyı yönetenler bilsinler ki bu ülkede yoksulların, işçilerin arasında ve Kürtlerin kalbinde bir isyan, bir öfke büyüyor. Bu öfke ayağa kalktığı gün iktidarın sonu gelecek. Kürt anasının çocuğu için yaktığı ağıt buradaki yoksulun çığlığı ile birleştiğinde bu iktidarın sonu gelecek. Birleşerek geliyoruz bu iktidarı yıkacağız ve biz kazanacağız” dedi.
Açıklama sloganlarla son buldu.