Sarıgazi Halk Festivalinin keyfi olarak yasaklanması Sarıgazi halkı tarafından Yasakları tanjmıtouz" denilerek basın açıklaması ile proteso edildi. Açıklama sonrası bir müzik dinletisi de yapılarak "Bu ülkedeki devrimci damar bitmeyecek ve mutlaka biz kazanacağız" denildi.
2014 yılından bugüne türlü bahanelerle yasaklanan Sarıgazi Halk Festivali geçtiğimiz yıl pandemi gerekçe gösterilerek, bu yılda keyfi bir şekilde yasaklandı. “Yasakları Tanımıyoruz!” diyen Festival Hazırlık Komitesi 19.00’da festivalin gerçekleştirileceği Demokrasi Caddesi girişinde basınaçıklaması yaparak yasaklamayı protesto etti.
“Biz Kazanacağız, Biz Kazanacağız!”
Açıklama HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ve aydın yazar Temel Demirer’in konuşmaları ile başladı.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm “Tüm etkinliklerimizin, festivallerimizin, eylemlerimizin yasaklandığı bir dönemden geçiyoruz. İşçilerin, kadınların, halkların mücadelesinden korkuyorlar. Türklerimizden korkuyorlar. İstiyorlar ki faşizme boyun eğelim. Ama asal boyun eğmeyeceğiz. Sarıgazi halkını ve Festival Komitesini selamlıyorum. Ve yineliyorum. Biz kazanacağız! Biz kazanacağız!" dedi.
“Sadece Ekmek Değil, Özgürlük De İstiyoruz.”
Akademisyen ve yazar Temel Demirer ise defalarca Sarıgazi Festivali’ne katıldığını, şimdi de burada olduğunu anlattı. Maltepe’de aşı karşıtlarına izin verilirken, festivalin yasaklanmasının gerekçesini anlatan Demirer Ekmek isteyen, yoksul emekçilerin taleplerinin yasaklanmasına anlam veremediklerini belirterek “Sadece ekmek değil, özgürlük de istiyoruz” dedi.
"Ülkedeki Devrimci Damar Bitmeyecek"
İktidarın keyfi yasaklarına tepki gösteren Demirer “Bugün burada bizleri ezseniz, yok etseniz de bu ülkedeki devrimci damar bitmeyecek, yerini yenileri mutlaka alacak. Biz haklıyız, biz kazanacağız!” diyerek sözlerini tamamladı.
Ardından Hazırlık Komitesi adına açıklamayı Olgun Senemoğlu yaptı. Sarıgazi Halk Festivalinin Sarıgazi halkının elinden alınmaya çalışıldığın, 20 yılı aşan süredir yapılan Sarıgazi Halk Festivalinin halkın bir değeri olduğunu belirten Senemoğlu, "Birliğimizi beraberliğimizi kültürümüzü yaşadığımız festivalimiz güvenlik bahane gösterilerek yasaklandı. Geçtiğimiz günlerde Gülsuyunda, 1 Mayıs Mahallesi’nde devrimcilerin etkinliklerini aynı gerekçe ile yasaklandı. Nedense hep biz halkların emekçilerin etkinlikleri yasaklanıyor. Konu kendi parti kongreleri, mitingleri, konserleri olunca hiçbir güvenlik, salgın sorun olmuyor" dedi.
"Zafere Kadar Yolumuza Devam Edeceğiz"
Gülsuyu, 1 Mayıs, Sarıgazi'nin, alınteriyle çalışan emekçilerin, ırkçı saldırılara karşı halkların kardeşliğini savunan mazlum halkların, şiddetsiz bir yaşam için mücadele eden kadınların, geleceğini çaldırmamak için mücadele eden gençlerin ve onların içinde büyüyen devrimcilerin mahalleleri olduğunu vurgulayan Senemoğlu, "Festivallerimiz, etkinliklerimiz, eylemlerimiz yasaklanıyor. Çünkü haksızlığa, baskılara boyun eğmeyenlerin bir arada olmasından, hakları, gelecekleri ve güzel günlere olan inançlarını dillendirmelerinden korkuyorlar. Öyle korkuyorlar ki bunu zor yoluyla, gözaltı, tutuklama terörüyle ve daha da aşağılık bir tutumla devrimcileri kaçırarak ölümle ve tecavüzle tehdit ederek bizleri engellemeye çalışıyorlar" dedi.
"Mahallelerimizde çetelerin güçlenmesi için elinden geleni yapan rüşvet alan, kendi savunmaların Biz Sarıgazi’de yaşıyoruz teröristlerle savaşıyoruz” dediklerinde serbest bırakılan uyuşturucu, taciz, tecavüz her türlü yolla gençleimizi geleceğimizi zehirleyenler ne kadar güvenli? Bizler biliyoruz iktidarın güvenlik anlayışını. Dersim’den, Sivas’tan, Roboski’den, Ankara’dan, Suruç’tan 19 Aralık’tan... Yerin binlerce metre altında kalan Soma’lı madencilerden, grevleri, eylemleri yasaklanan işçilerden, panzer altında ezilen Sevcan’dan Mihraç’tan" diyen Senemoğlu hiçbir yasayı tanımayanların, kendi koydukları hukuku dahi yok sayanların, koydukları keyfi yasaklara uymalarını istediğini belirterek "Ama biz bu yasakları tanımıyoruz" dedi
İktidarın tek korkusunun işçilerin, halkların iktidara karşı mücadele etmesi, devrimcileşmesi, özgürleşmesi ve alanlarda yan yana gelmesi olduğunu vurgulayan Senemoğlu, "Çürümüş düzeninizin, sermaye egemenliğinin koyduğu hiçbir yasağı tanımıyoruz. Bu yasakçı, sömürücü, baskıcı iktidara karşı savaşmak toplum için hem bir zorunluluktur hem de meşrudur" dedi.
Bu meşruluğu ve gücü “Vallahi de billahi de korkmuyoruz sizden” diyen Somalı maden işçilerinden aldıklarını “Öfkemiz sarsın dünyayı” diyen kadınlarla yürüdüllerini, Şili’de “depresyon değildi, kapitalizmdi” diye duvarlara yazdıklarını, Guatemala’da halk düşmanı bütçe planlamasına karşı merkez bankasını ateşe vererek geceyi aydınlattıklarını, Hindistan’da milyonlar olup greve çıktıklarını, Fransa gettolarından “Özgürlük, özgürlük, özgürlük” diyerek meydanlara indiklerini belirterek "Duyuyor musunuz sesleri? Geliyor, gelmekte olan. Güzel günler için yaşıyoruz, güzel günler için mücadele ediyoruz" dedi.
Senemoğlu "Çalışmanın, günlük geçimini sağlamak, yaşayabilmek, karnını doyurabilmek için bir zorunluluk olmaktan çıktığı, insanın insana boyun eğişinin tüm biçimlerinin sonuçlarıyla birlikte yok olduğu, insanın tüm yeteneklerini özgürce geliştirebileceği, insanın yeniden ve toplumsal doğuşunun gerçekleştiği bir dünya için, sosyalizm için komünizm için savaştıklarını vurgulayan Senemoğlu, Ve zafere kadar da bu yola devam edeceğiz. Sadece gelecek için değil, bugün için de aşağılanmaya, pisliğe, sömürü ve baskıya karşı, özgürlük için savaşmak, mücadele etmek ve örgütlenmek yaşamanın tek yoludur.
Bu aşağılanmaya, bu insanı kirleten sisteme, bu sömürüye karşı savaşmamak, bunlara alışmak şimdiden ölüme razı olmak demektir. Bizler devrimcileriz bizler sosyalistleriz. Bizler bugün burada olanlar tutumumuz nettir. Sarıgazi’yi de bu coğrafyayı da çetelere ve onları destekleyen "reislere" teslim etmeyeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
"Baskılar Bizi Yıldıramaz", "Sarıgazi Bizimdir, Bizimle Özgürleşecek", "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz", "Yaşasın Devrimci Dayanışma" sloganları atılan açıklamada Grrup İsyab Ateşi de kısa bir müzik dinletisi gerçekleştirdi.
Eylem sloganlarla sona erdi.