ESP, üyelerine yönelik polis baskıları ve kaçırılmalara ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nin de katıldığı toplantının yapıldığı salona "Baskı, Tehdit Ve Ajanlaştırma Bizi Yıldıramaz" pankartı asıldı.
Açıklamada 24 Eylül tarihinde Ataşehir 1 Mayıs Mahallesi 3001. Cadde'de kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırılan ESP üyesi Emrah Topaloğlu konuştu. Topaloğlu, “Kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce zorla sivil bir araca bindirildim. Arabaya bindikten sonra beni defalarca tehdit ettiler. 'Bu işleri bırak sana daha güzel bir yaşam sunalım. Yurt dışına gönderelim' gibi ajanlık dayatmasında bulundular. Daha sonra ailemi ve ne işle uğraştığımı bildiklerini söylediler. Bana 'Peşini bırakmayız' gibi tehditlerde bulundular. Daha öncede bunu yaşadım. Ama inandığım yolda yürümeye devam ettim. Bu tür baskılar beni mücadelemden alı koyamaz" dedi.
ESP temsilcisi Hüseyin İldan söz alarak ajanlaştırma dayatmalarının, gözaltında kaybetmelerin ve işkencenin AKP-MHP iktidarının izlediği savaş siyasetinin yansıması olduğunu vurguladı, "Biz asla ve asla boyun eğmeyeceğiz. Nefes aldığımız sürece mücadele etmeyi sürdüreceğiz" dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da söz alarak “Karşımızda bir devlet yok. Tümüyle baktığımız zaman mafya ve çete düzeni görüyoruz. Bunun karşısında insan hak ve özgürlükleri için mücadele edenlerin yılması mümkün değildir. Bugüne kadar çok sayıda arkadaşımız kaçırıldı. Partimize yönelik de kaçırılmalar oldu. Kendi sarayları ve saltanatını sürdürebilmek için bu tür olaylara başvuruyorlar. Bunlar sonlarının geldiğini anladıkları için bu denli baskıyı arttırmış durumdalar. Bu tür zeminde seçimi kazanmaya şansları yoktur. Bütün bunların karşısında bize düşen görev, tüm halkımızın yasal halklarını öğretmektir. Son kozlarını oynuyorlar. Bunları tarihin çöplüğüne gömeceğiz" diye konuştu.
TDİ adına konuşan Uğur Karadaş ise "Devlet ne zaman bir yönetememe krizi yaşasa toplumun ilerici, dinamik kesimlerine yöneliyor" dedi, bu saldırının sosyalist kimliğe yönelik olduğunu ifade etti.