Bir bardak içinde iki yapma çiçek... Seni hatırlatan onca şeyden biri sadece. Öylece köşede duruyor. Ne çok severdin o koca bardakta çay içmeyi. Evet evet o kocaman bardaklardan, hani “istersen sürahi verelim” diye takılırdık ya sana. Gittiğin her evde “Yoldaş ben bunda içebilir miyim?” dediklerinden. Bizim de o bardakları sen varken başkasına vermediğimiz, o bardak Kenan’ın dediklerimizden.
Cumartesi Anneleri 708. Hafta eylemi yine İHD önünde polis ablukası altında gerçekkleştirildi. Bu hafta eylemde Fehmi Tosun ile Hüseyin Aydemir'in nerede olduğu soruldu.
Bartın'ın Amasra ilçesinde Hattat Holding’e bağlı HEMA Maden’de işçi eylemlerinin yaşanmadığı gün geçmiyor. 17 Ekim günü taşeron firma DENFA’ya bağlı çalışan 2 işçi, 105 gündür ödenmeyen ücretleri için kule vincine çıkarak eyleme başladı. Talepleri kabul edilmeyen işçiler eylemlerini ertesi gün de sürdürdüler.
İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu, Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan 85 yaşındaki hasta tutsak Sise Bingöl için buluştu.
"Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlerin yargılaması sürüyor. Akademisyenlere hiçbir kanıt ve dayanağı olmayan 'kanaatler' üzerinden ceza verilmek isteniyor. Akademisyenler bu yargılamanın dünya akademi tarihine geçecek siyasi bir hukuk vakası olduğunu belirtiyorlar.
“Bizde kriz mriz yok” diyor, “bunların hepsi manipülasyon" diyor... Ne söylendiği değil önemli olan, gerçek hayatta yaşananlar “güçlenerek geleceğe yürü”mediğimizi net bir şekilde gösteriyor. Sadece son bir haftanın öne çıkan birkaç haberine dahi bakacak olursak, önümüze net bir tablo seriliyor.
Cumartesi Anneleri 707'inci hafta eylemi yine çevik kuvvet polislerinin ablukası altında İHD İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den yöneticilerin katıldığı eylemde 73 yaşındaki Abdulkerim ( Şemsettin) Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş’ın akıbeti soruldu.