Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) Dersim'de bir haftadır sürmekte olan orman yangınlarının halk tarafından söndürülmesinin engellenmesini Galatasaray Meydanı'nda yapılan eylemle protesto etti. "Doğa ile Savaşan İnsanla Barışamaz, İnsan İle savaşan doğa ile barışamaz"denildi.
4 Sene önce bugünlerde, IŞİD’in katliamına uğrayan, “74. ferman”ı Şengalde yaşayan Ezidiler oturmuştu dünyanın gündemine.
30 Mart günü tutuklanarak cezaevine gönderilen Önsöz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Songül Yücel Acar, Mücadele Birliği Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Süleyman Acar, gazetemiz muhabiri Serpil Ünal, Emekçi Kadınlar(EKA)'dan Nurten Karahancı, Gazi ve 1 Mayıs Mahallelerinden Mücadele Birliği okuru İnci Şahin ve Tuğba Acar' ın ilk duruşması bugün Çağlayan Adliyesi'nde görüldü.
5 Ağustos Pazar gecesi, Dersim’de çatışmada ölümsüzleşen TKP/ML-TİKKO gerillalarından Yetiş parti isimli Tarık Akın, İstanbul Sarıgazi’de güneşe uğurlandı.
Ankara’nın göbeğinde, binlerce kişinin ortasında patlayan IŞİD bombaları, 103 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce kişinin de yaralanmasına neden olmuştu. Ankara Katliamı’nın üzerinden 3 sene geçerken, katliamcıların yargılandığı duruşmada da karar açıklandı; tutuklu yargılanan 19 sanıktan 9'una müebbet hapis cezası verildi
5 Ağustos gecesi, Dersim-Ovacık Şahverdi kırsalında bulunan Mercan Dağları’nda TC ile Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist – Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TKP/ML-TİKKO) gerillaları arasında çıkan çatışmada altı devrimci yürek ölümsüzleşti.
“Bir gece vakti geldiler... Uykudaydı gece... uykudaydı İstanbul... Altı ayrı yerinden uyandırıldı kent... Kapılar yumruklandı, ziller çaldı acı acı... Silahlı, maskeli, kalkanlı infaz timleriyle birlikte girdiler evlere... Başları dik çıktı karşılarına, hesap sordu yürekler, 'siz kim oluyorsunuz da bu şekilde giriyorsunuz evlerimize' diye. Girdiler... Kıyı köşe aradılar, dokundular kirli elleriyle özel olan her şeye... Didik didik ettiler evlerimizi, bilgisayar ve telefonlar dışında alabilecekleri bir şey bulamamış olmanın şaşkınlığı vardı yüzlerinde. Dünya alemin gözü önünde yapılmış sosyal medya paylaşımlarımız nedeniyle geldiğinizi söylediniz evlerimize, bilgisayar ve telefon dışında hangi 'suç' aletini bulacağınızı sanıyordunuz! Bir daha dönüp-dönmeyeceğimizi bilmediğimiz evlerimize baktık şöyle bir... Sevdiklerimize sarıldık...”