Gençlik, içinde yaşadığımız toplumun bir nüvesi durumunda. Gençlerin yaşadığı ve isyan ettiği her şey, tüm işçi ve emekçi halkların içinde bulunduğu koşulların bir yansıması. Halkların yaşadığı her sorun, yansımasını gençlikte fazlasıyla buluyor. İşsizlik, yoksulluk, barınma...
Devletin tepesinden, bin küsur odalı Saray’dan “hayat pahalılığı”, “fahiş zamlar” lafları yükseliyor. RTE, “hayat pahalılığının farkındayız” buyuruyor, “fahiş zamlarla mücadele edilecek” diyor! Sanki tüm mesele kerameti kendinden menkul birilerinin keyfi olarak “fırsatçılık yapması” imiş gibi!
Sivas adı sazla, sözle ve ozanlarla özdeşleşmiş bir şehirdir. Pir Sultan Abdal ve Aşık Veysel bu bölgeden yetişmiş sayısız ozandan ikisidir. Veysel ve Pir Sultan’ın ikisi de halk ozanıdır, ama Pir Sultan adı daha çok başkaldırıyla birlikte anılır.
Her eylem, gösteri, her basın açıklaması polis ablukasında!
İşçiler fabrika önlerinde direniş çadırı kurar, polis-jandarma derhal ablukaya alır. Öğrenciler bir yürüyüş yapar, polis ablukası ve saldırısı gecikmez. Kadınlar isyana durur, derhal polis ablukası!.. Kürt halkının her adımı, her gösterisi, her direniş en katı asker-polis ablukasına alınır.
2021 1 Mayısına saatler kaldı. Devlet 1 Mayıs hazırlıklarına sendikalardan önce başladı. Hafta sonları zaten “kısıtlama” vardı sokağa çıkışlar için. “Zorunlu çalışanlar” dışında herkes evlerinde idi. Geçtiğimiz yıl sokağa çıkma yasağını bir gün önceye çekerek 1 Mayıs eylemlerinin önünü almaya çalışan devlet, yine işçilerin, emekçilerin, devrimcilerin sokaklara çıkmasına engel olamadı. Sokaklara çıkanların çoğunluğunun yönü de Taksim oldu.