HBDH’ın Tarihsel Rolü
Türkiye devrimci hareketi açısından HBDH bileşenlerinin Rojava’daki direnişte yer alması ve devrimi işgal saldırılarına karşı savunması son derece önemlidir. Bu Türkiye’de Türk ve Kürt uluslarından, çeşitli milliyet ve inançlardan halkımız arasında propaganda edilen savaş kışkırtıcılığına ve şovenizme güçlü, devrimci bir yanıt olmuştur. Halklar, uluslar ve inançlar arasında ekilmeye çalışılan düşmanlık tohumlarına anlamlı bir yanıt olmuştur.
Askeri açıdan HBDH bileşeni örgütler Enternasyonalist Özgürlük Taburu aracılığıyla silahlı direnişe dahil olmuşlardır. İşgalcilere ve çetelere karşı kararlı bir mücadele verilmiş, bu yönüyle Kürdistanlı ve Türkiyeli devrimciler önemli bir sınav vermiştir. Kuzey Doğu Suriye halklarından onlarca şehit verilmiştir. Bu savaşta Aynur, İmran, Ceren ve Demhat yoldaşlar şehit düşmüş, bunun dışında yaralanan yoldaşlar olmuştur.
Faşist rejimin uygulamaya koyduğu saldırganlık konseptine yönelik HBDH’ın Türkiye topraklarında ortaya koyduğu pratik, günümüz koşulları içerisinde, son derece anlamlı ve devrimci bir yerde durmaktadır. Faşist rejimin ülke içinde en ufak demokratik bir muhalefete dahi tahammül edemediği, faşist ablukanın ve saldırganın dizginsizce sürdürüldüğü koşullarda, HBDH’nin gerçekleştirdiği eylemler önemlidir.
Eylemlerin küçüklüğü büyüklüğü bir yana içinden geçtiğimiz süreçte faşizme karşı yanıt olunması anlamında önümüzdeki süreç açısından tarihsel bir değer taşımaktadır. “İntikam Birimleri”nin eylemleri bu anlamıyla devrimci direnişin sürdüğü, bütün faşist abluka ve saldırganlığa karşı devrimcilerin hesap sormaya devam ettiğini göstermektedir.
HBDH güçleri olarak süreçten gereken dersleri çıkartıp önümüzdeki savaş yılını bu temelde en güçlü şekilde örgütlemek temel görevimiz olmalıdır. Özellikle Rojava’daki işgale karşı aktif saldırı politikası izlemek ve işgali kanıksatmamak için güçlü politik kampanyalar yürütmek diplomatik çalışmalara hız vermek gerekir. Rojava’daki işgal saldırısına vurulacak her darbe Türkiye devrimine katkı sunma anlamına gelmektedir.
2019 yılında çok değerli isimleri şehit verdik. Adil Yıldırım (Taylan Kutlar), Özkan Aslan (Hıdır Çallı), Ozan Sökmen, Fırat Şeran, Alper Koçer Çakas (Fırat Çaplık), Çayan Kızılbaş (Umut Özsepet), Tamer Kasabalı (Fırat Yıldırım), Mahir Ernesto (Muhammed Tiril), Ceren Güneş (Özge Aydın), Aynur Ada (Göze Altınöz), İmran Fırtına (Yasin Aydın) ve Demhat Günebakan (Kerem Pehlivan) arkadaşlar şehit olmuşlardır. Bu arkadaşlar dışında HPG savaşçılarından Çiçek Botan, Demhat Faraşin, Cemil Amed, Diyar Xerib (Helmet Ark) başta olmak üzere birçok değerli komutan ve savaşçı arkadaşımız şehit olmuştur.
Devletin ve egemen ataerki zihniyetin saldırılarına karşı son bir yıllık süreç içinde kadın özgürlük mücadelesinde önemli ve etkili eylemlikler örgütlendi. Kadın özgürlük mücadelesinin sesi ve öfkesi daha etkili ve görünür oldu. Gözle görülür bir şekilde Kadın duyarlılığı ve bilinci oluştu. Keza Leyla Güven şahsında sayın A. Öcalan üzerinde ki tecrit ve izolasyona karşı zindanlarda başlatılan ve kısa sürede yaygınlaşarak ülke çapında süren açlık grevleri eylemlikleri kadın devrimci iradenin sarsılmaz ve yenilmez olduğunu gösterdi.
2020 yılında yürüteceğimiz mücadelede yoldaşlarımızın anıları bizlere rehber olacaktır. Onlara sözümüz 2020 yılında TC faşizmine karşı devrim mücadelesini yükseltmek ve sokak ve meydanları mücadele alanlarına çevirmektir.