Duh (dün) diye başlar 1920 Koçgiri, 1925’an Şex Seid, 1925’an -30 û 33 Agiri (Ağrı). Zilan û Sason, 38 ji fermane Dersimê, 91 û 92 Şirnex, Gever, Kaxizman, Goser û, û, û (ve, ve, ve) iro (bugün) diye de devam eder anlatmaya bir Kürt. Zihin köprüleri kurar tarihle bugünün bağlarını ve dedik ya devam eder; Gever, Sur, Nisebin, Ciziri û Şirnex û, û, û.
Milyonlarca insan bu topraklarda bir distopyanın içinde yaşamak zorunda bırakılıyor. Öyle ki dün kardeş, dün can ciğer dost, dün stratejik ortak olan bugün birden can düşmanı oluyor! Aynı şekilde dün can düşmanı ve stratejik hasım olan bugün dost oluyor.
Ahlaki çöküntünüzden ve en insani değerleri bile ayaklarınızın altına aldığınızdan bahsetmeyeceğiz. Çünkü çokça bundan bahsedildi. Hatta, tam bir ikiyüzlülükle, her fırsatta övdüğünüz bu değerlerin zerre kadar umurunuzda olmadığını da anlatmayacağız.
Mevsimler geçip gittiğinde ve her sonbahar geldiğinde, birçok ağaç türünün yapraklarını döktüğünü görürüz. Elbette buna üzülmeyiz; çünkü bu bir ölümün değil, baharla başlayacak olan yeniden doğumun hikayesidir. Yani sarı yapraklardaki hüznün diğer ucu yeşil yapraklarla gelen umuttur.
Her uzlaşma girişimi, her orta yolu bulma çabası, anlamı müphem her barış çağrısı, burjuva muhalefetle kurulan her ittifak gelinen aşamada karşıtını kabullenmenin bir yolu, yöntemi, türevidir. Bunu yaparken seçilen sözcükler, ne kadar süslü ya da ajitatif olursa olsun; vurgu hangi heceye yapılırsa yapılsın, bunu yapmaktaki amaç istediği kadar iyi niyetli olsun yine de gerçek değişmez.